herhangi içki içen bir kötü karakter sevdiği adam (işini) emrinde olduğunu ve ona görev verip vermeyeceğini sorduğunda kötü adam içki içer ve gelen adamına onun da isteyip istemediğini sorar adamı kullanmadığını söyler ve kötü adam bu hareketini takdir eder. temiz adamı severim!
özellikle hollywood filmlerinde görülür:
"iyi" olan bir karakter vardır, kahramanımızdır o. buna yardım eden bir yan karakter(orta yaşı geçmiş olur bunlar genelde), "siz gidin ben onları oylarım" gibi çok klişe bir harekette bulunur. kesin... sonra zaten öldürülür kötü adamlarca... yapmayın abi artık şöle...
insanı deli eneden vurdumduymazlık derecesinde karakterin karşısındakine bildiğini alatmaması, tam filmin bel kemiğini oluşturan esrar bir diğerinin gördüğü bir olayla ilintili olduğu ortaya çıkar ve o gördüğü küçük şeyi önemseyip anlatsa olay çözülecektir ancak ya unutur ya da tam söyleyeceği sıra kapı çalınır, kuş uçar, yağmur yağar....fıtık olursunuz.
en can alıcı örneği lost dizisinde karşınıza çıkar ki herkesin birbiriyle ilintili birer anısı vardır ama kimse bunu önemsemez.
sportif filmlerde esas oğlan, en baba oyuncunun final maçında sakatlanmasıyla oyuna girer. maçın son saniyesinde ya gol atar, ya basket atar, ya beyzbol'da sayı yapar * ve takımına şampiyonluğu kazandırır.