olmayacağı aşikar olan,imkansız bir şeyi allah'a sığınıp büyük bir arzuyla dilemektir. nasıl olacağını ne şekilde yola gireceğini bilmediğiniz cevabını bulamadığınız yolunu çizemediğiniz daha önce hiç karşılaşmadığınız bir durumun olması için mucize dilemektir allah'tan... ne malum belki de olur dersiniz dünyadaki olması imkansızların gerçekleşenlerine bakarak. dilersiniz, olmayacaksa bile dilersiniz. istemek ne de olsa insanın kendinde gem vuramadığı nadirlerindendir.
''ya olursa?'' sorusunun başının altından çıkan, umut parçacıklarının etkisidir. insan olmanın doğal sonucudur. olmayacak duaya amin denmez derler ama gizli gizli o duayı kendileri de ederler.
imkansız değil belki; ama bize imkansız olanlardır...
ve olmayacağını bile bile istediğimiz şeyler her zaman vardır. bu isteklerimizden -zaman zaman- vazgeçtiğimizi düşünsek de, bırakmayız onları. çünkü o istek, olmama ihtimali ile, artık tutku olmuştur. ve tutku, çekicidir.
her ne kadar olmayacağına kesin gözüyle de bakılsa içinden '' ya olursa '' diye bir ihtimal geçirip, bunun için mücadele etmektir.
belki çok sevdiğinden, belki senelerin verdiği gerginliğe bir son vermekten, belki de bir umuda tutunmanın verdiği hazdan faydalanarak
yapacağı işe anlamlar yükler. esasında yaptığı şeyin sonunda bir olumsuzlukla karşılaştığında '' ben uğraştım, mücadele ettim, kendimi
ifade etmeye çalıştım '' gibi cümlelerle kendini toparlamaya çalışır. mücadelecidir. herkes giderken o direnir..
şu güne kadar Allah'tan isteyipte elde etmediğim hiçbir şey yoktur. çevremdeki herkesin imkansız baktığı benim de zor umut edeceğim şeyleri bile.. olmaz diye bir şey yoktur!
tanrı ya da allah, artık hangisini kullanıyorsanız ona hatır koymaktır. böyle ezik tavırlar, melül bakışlar eşliğinde istenirse belki tutar hesabıdır. yaratıcıyı saf yerine koymaya çalışmaktır. dikkat edilirse saf yerine koymaktır değil koymaya çalışmaktır. çünkü o yemez böyle şeyleri.