zaman zaman olmak istediğim kişi değilim elbette ama, ne kadar çok olmak istediğim kişilere , karakterlere özenince bocalıyorum. hani istesen de olamazsın durumu var ya o hesap. hani kötü biriyim, iyiye özeniyorum değil aslında da, ama her daim pozitif bakmayı becerebilen insanlar var hakikaten. ya da öyle gözüküyorlar. öyle olmasa bile öyle gözükmek isterdim. hiç bir şeyi gözünde büyütmeyen, gözü kara olmak biraz yapı meselesi, genlerle de alakalı.
üzerimde emeği olan kişilerin, annemin, gönül borcu hissettiğim kişilerin olmami istediği kişi olmaya çalışıyorum sanki.
bazen sevilmek için, benden karşımdakine akan duyguların karşılığını alayım diye onun istediği kişi olmaya çalışıyorum.
mutsuz oluyorum, aslında sevdiklerimin mutluluğuna ve bir yudumcuk sevilmeye mutluluğumu feda edebilirim ama hayır.
tam olarak onların istediği kişi de olamıyorum.
pek sevilmiyorum da .
arada bir yerlerdeyim işte, benim ama ben değilim.
zaten kim kendi ki?
size bir hayalimden bahsedeyim mi?
birine soracağım, mevlana'nın sorduğu gibi
söyle ben kimim?
istiyorum ki inansın
söyle ben senim...
olmak istediğim kişi çevrem için ve kendim için ikiye ayrılıyor. bana kalsa bambaşka biri olmak isterdim fakat gerek ailemin biraz fazla muhafazakar tabakadan gelmesi ve toplumun bazı kuralları gereği istediğim kişi olamam. olmak istediğim kişiyi hiçbir zaman olamayacağım. bu biraz üzücü..
Evet diyeceğim başlık ama bazen saçmalayıp kendimden ödün verdiğim oluyor. Karakter olarak değil ama konuşma olarak ileri gidebiliyorum bazen. Olmamalı.
Kesinlikle degilim. Bende kalp kirip bana yasatilanlari yasatmak istiyorum ama yapamiyorum. Bunu yapmayi ogrenmem gerekli, yoksa hayat beni yipraticak bu gidisle.