" Atonallik" sorunsalı, Türkiye gibi, bambaşka şeylerle boğuşmak gibi bir problemi olan bir ülke için, tahminen en geçersiz, önemsiz, ziktiriboktan bir sorunsal...
Ton içinde beste nedir, tonsuzluk " atonalité" içinde beste yapmak nedir ?!..
Bunu Messiaen örneğinde aslında uzun uzun tartışabiliriz. Ama bunu tartışmamızın Türkiye ' ye yararı ne olabilir, insanlar pazar sonu" çıkma sebze " peşinde koşarken?!..
Önerme yapiim, Messiaen aslen o kadar da " tonsuz" (atonal) bir besteci diildir!!
Örneğin " vingts regards sur l' enfant Jesus" Piano suitini al...
Tonal diyemezsin, ama " atonal" da diyemezsin...ikisinden de öğeler var. Bir de tematik öğeleri çok seviyo messiaen, tahminen bartok ' tan çok etkilenmiş.
Açıkçası gayet güzel anlıyorsun, besteci neyi nasıl tasvir ediyor.
Bu arada bu piyano suitini müziksever sözlükçü mutlaka dinlesin. Gerçek bir " masterpiece" - şaheser, o " şey"... Şey diyorum çünkü basit diil. 20 parçalık devasa bir piyano suiti. 2 saatte 20 parça içinde size, abartısız " milyon tane" ton duyuruyor!!
Artık kim ne anlar ona karış(a) mıyorum...
" Le vingts regards sur l' enfant Jesus" " isa ' nın 20 görünüşü" ( tahminen fikren) çok büyük düşünülmüş, çalınması imkansıza yakın güçlükte bir piyano suiti...
Messiaen dinlenilmesi gereken bir besteci. Hiç korkmayın, gerçekten çok güzel tınılar var. Başka yerde hiç duymadığınız türden.
en bilinen eserleri:
turangalila senfonisi
saint françois d'assise
catalogue d'oiseaux
quatuor pour la fin du temps
et expecto resurrectionem mortuorum