yaşamımıza aldığımız tüm kişileri olduğu gibi kabul etmek, değiştirmeye uğraşmamaktır olgunluk. bu tarz yansıma gibidir, kabullendiğimizin de olgunlaşmasına, büyümesine fırsat verir. olgunlaştır bırak. olgunlaştır bırak herkes doğal ortamına dönsün.
hayatı iyisiyle kötüsüyle kabullenmek, kendimizden başka hiç bir şey üzerinde etkimiz olmadığını anlamaktır.her şey bizim içindir gerçeğine ulaşmaktır.
eski yaptıklarından pişman olmak ve yeni yaptıkların ile eski yaptıklarının alakası olmaması hali. sana dönek derler, yavşak derler, belki birşey de demezler. çünkü her koyun kendi bacağından asılır. ama sen eski yaptıklarını bir daha yapmazsan olgunlaşmışsın demektir. eğer eskiden olgun olsa idin büyümenin ne anlamı vardı.
iyi bir analizci olmanız gerekir.
ama gözlem değil. zaten olgun adam gören adamdır.
bir şeye bakmasakta o ordadır.
sizin yapmanız gereken sebeplerinizi mantık çerçevesi içine alıp, kurgulayıp, tüketicinin önüne sermektir.
amaç alternatif üretmek.
zaman içinde bu felsefe haline gelecektir.(her zaman bi hile vardır)
eğer sizin alternatifiniz yoksa o zaman her konuda biçilmiş bi kaftansınız.
kadınların belli bir kesimi her ne kadar tipe önem vermesede bu özelliğiniz ile iyi yerlere gelebilirsiniz.
olgunluk sadece alternatif üretmek değil.
bi kadının hoşlanabileceği şeyler sizde olmalı.
yemek yapmak bi örnek olabilir.
aslında kadınların olgunluk anlayışı biraz buna yakın.
erkeklerinin birazcık işi bilir olmasını istemesidir.
leb demeden çorum meselesi hocam.
eğer iyi yemek yapabiliryorsanız(illa yemek değil tabikide), hoş sohbetli iseniz, kadınların nelerden hoşlanabileceği hakkında bi bilgi sahibi iseniz işte kadınların aradığı olgunluktasınız.
o zaman isterse 19 yaşında olun hiç fark etmez, 39 yaşındaki bi kadını bile tavlarsınız.
tavlamak ile kastım kullanıp atmak değil yanlış anlaşılmasın.
ilişkilerde hayati önem arz eden kavram.
lakin yaşla korelasyon içerse de her zaman doğru orantılı değildir.
22 yaşında bir hatunda gördüğünüz olgunluğun zerresini, 32 yaşında olanda bulamayabilirsiniz, şaşırmayın.
Güneşin altında
Kara toprağın üzerinde
Olgun bir domates gibiyim.
Güneş kokuyor bedenim
Çıplak ayaklarım toprakta
Hep burdaymışlar gibi yerleşik.
Güneş ve toprakla beslenir yıllardır
En güzel meyvesine hazırlanan dilim ..
çocukluk döneminde oldukça sıkıntı veren bir durumdur.
bedenen olgunluk: sizinle dalga geçilmesine sebebiyet verir.
ruhen olgunluk: zamanınızı yaşıtlarınızla değilde büyüklerle geçirmenize neden olur. buda ileriki yaşlarda diz dövdürtür.
Çocukluktan çıkıp, ergenlik dönemini atlattıktan sonraki büyüme evresinde yaşanılan acıların, olumsuzlukların, çöküşlerin, hataların, zaman zaman mutlulukların bile insana kattığı bakış açısı değişikliğidir. Bir şeylere daha tutarlı, ciddi, dürüst, güçlü, düşünceli bakabilme özelliğidir. Kendini değil, karşısındakini de düşünebilmek; subjektif değil, objektif olabilmektir. Kısacası yaşanılan her şeyden ders alıp, bir daha aynı hataları yapmamaktır.
eric bernenin kişilik kuramının ikinci kısmıdır.
çocukluk kısmındaki davranışların toplumsal çevreye uygun hale getirildiği kısımdır.
bu kısım, freudun alt benlik ile üst benlik arasındaki ego (benlik) arabulucusuna benzetilebilir.