bilgisayar oyunları. hani oynarsın tabii ki her zaman ama eskisi gibi hırs yapasın gelmez. anlamsızlaşır. keza futbola olan ilgi de öyle. halen takımımı takip ederim, ne olur ne biter diye ama eskisinden hayli çok önemsemiyorum. hayatın gerçekleri içinde kendini buldukça çok lüks gelebiliyor bu şeyler. ilişkilerde öyle mesela. anlamsız şeyler için birbirine gönül koymak çok ucuzca geliyor. hani ucuzca abes kaçabilir belki özür dilerim ama, basitçe diyelim. bu arada yukarılarda gözüme çarptı. bir arkadaş, aile demiş. hayretler içinde kaldım. hani kimsenin yazdığına müdahil olmayı hiç sevmem ama söylemeden geçemedim.
Dalında çürümüş bir armut gibi olan hayatım. Olgunlaşması beklenmiş, zamanla önce kartlaşmış sonra cıvımış ve dalından kopup lezzetini kaybederek içten içe çürümüş ve anlamını yitirmiş.
hayal kırıkları. tabii ki anlamını tamamiyle yitirmiyor ama, bir zaman sonra sanıyorum ki kendi adımıza " ben hayal kırıklığına uğramışım uğramamışım fark eder mi" diyeceğimizi sanabiliyorum.