hayal kırıkları. tabii ki anlamını tamamiyle yitirmiyor ama, bir zaman sonra sanıyorum ki kendi adımıza " ben hayal kırıklığına uğramışım uğramamışım fark eder mi" diyeceğimizi sanabiliyorum.
Bir insanın yanında olmana ihtiyaç duyduğun halde ona ilk adımı atarken bile o eski şevkin kalmamış oluyor. Çabalamaya dermanın olmuyor. Bir de bu çaba gösterimim defalarca kırılmışsa bu his sende yoğunlaşıyor. Ne de olsa olmayacak deyip, kendini yormak bile gelmiyor içinden. Keşke bazı şeyler olmuş gibi olmasa. Damağımızda kalıyor yeminle.
Dalında çürümüş bir armut gibi olan hayatım. Olgunlaşması beklenmiş, zamanla önce kartlaşmış sonra cıvımış ve dalından kopup lezzetini kaybederek içten içe çürümüş ve anlamını yitirmiş.
bilgisayar oyunları. hani oynarsın tabii ki her zaman ama eskisi gibi hırs yapasın gelmez. anlamsızlaşır. keza futbola olan ilgi de öyle. halen takımımı takip ederim, ne olur ne biter diye ama eskisinden hayli çok önemsemiyorum. hayatın gerçekleri içinde kendini buldukça çok lüks gelebiliyor bu şeyler. ilişkilerde öyle mesela. anlamsız şeyler için birbirine gönül koymak çok ucuzca geliyor. hani ucuzca abes kaçabilir belki özür dilerim ama, basitçe diyelim. bu arada yukarılarda gözüme çarptı. bir arkadaş, aile demiş. hayretler içinde kaldım. hani kimsenin yazdığına müdahil olmayı hiç sevmem ama söylemeden geçemedim.