-off çok yoruldum.
-geç şöyle fazla konuşma.
-ne olucak bu ülke meselesi ?
-tatlıya bağlıcaz, mecburuz.
-nasıl tatlıya bağlıcaksınız ? hem haksızsınız, hem de katleden. öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz.
-fazla konuştun ama! soyun artık.
-ok.
RTE:öldürmeye gelince siz çok iyi bilirsiniz
PERES:bizim topraklarımızada günde onlarca roket düşüyor.bir milyon insan bu yüzden sığınaklarda yaşamak zorunda kalıyor.
bu ve benzeri sözlerin en önemli özelliği herkesçe bilinmesine rağmen dillendirilememesidir. fakat bu gece bunu dillendirebilecek cesareti sergileyecek basirette bir başbakan ortaya çıkmıştır.
vali filminde geçen bir repliği aklıma getirmiştir.
"bu ülkede bir şeyleri düzeltmek istiyorsak, namuslu insanların da en azından namussuzlar kadar cesaretli olması gerekir."
efendim alaka şu ki, filistin katlimanı herkes eleştiriyor. fakat bir noktadan sonra herkesin sesi kesiliyor. sanki birileri sesini kesiyor. ama sayın başbakan bu hareketiyle birazda türkiye'nin cesaretli bir ülke olduğunu göstermiştir.*
israil e verile bilecek en güzel cevaplardan biriydiki gerçekleri söylemek perez in ne kadar zoruna gittiği koltuktaki oturuşundan ve bakışlarından çok rahat okunuyordu.
