en doğruyu, en iyiyi, en güzeli, illaki bu hastalığa yakalananlar bilirler. kendileri alem-i kübra'nın merkezinde diğerleri ise başçavuşun eşeğidir gözlerinde. bu durumda, yapabileceğin üç şey kalır eylem olarak ki; ya osurur, ya sıçar ya da anırırsın karşılarında.
değil! doğru bildiğini söylemek, ağzınla kuş tutsan nafiledir bu zevata. saatlerce konuşsan milim kıpırdatamazsın yerlerinden. öylesine de laf cambazıdırlar ki sormayın! sıkıştıklarını anladıkları an, senin sözünü gargaraya getirip, evirip-çevirip, allayıp-pullayıp kendi fikirleriymiş gibi sana satmaya kalkarlar. bu derece yüzsüzleşebildikleri dahi vakidir yani.
- diyeceğim, ele-avuca sığmaz bu hastalığa yakalananlar. kendi hallerine bırakmak en iyisidir.