düğünde dans müziği olarak çalındığına şahit olduğum şarkı. yabancılarda ise genellikle cenazede çalınıyor. sözlerine bakacak olursak bu anlamlı bir hareket gerçekten. üzerine dans edilecek şarkı değil bana göre. dans edilebilir belki ama sonrasında gitmek gerekir hakkını vermek için.
Eski bir parçadır. Sol framede görünce erkan can aklıma geldi. O ara hanımda pembe planeti açtı mahallenin muhtarları ve erkan can. Illuminati mi lan yoksa. Subliminal, bilincalti felan. Dinimiz amin.
sözlerdeki ve seslerdeki duyguyu tamamen içinizde hissettiren mükemmel alan parsons project parçası. Bu şarkının ardından bir de 'elisa - rainbow' dinlediğiniz zaman oturduğunuz yerden kalkamazsınız.
the alan parsons project'in yalnız masalları değil, gerçekleri de anlatmada ne kadar başarılı olduğunun göstergesi olan bir şarkıdır. vokal ve müzik altyapısı olağanüstüdür. şarkı acıtır, özellikle kaybettiğiniz arkadaşınızın ardından dinleyince daha da bir acıtır. "When they asked me if I knew you?/I'd smile and say you were a friend of mine" dersiniz o an, -şarkıda söylendiği gibi- Acı kelimeler sizin için önemsiz olur, Sonbahar rüzgarları tam içinizden eser, hiç birşey teselli edemez sizi.
the alan parsons project'ın müthiş şarkılarından birisidir. sadece yıldızların aydınlattığı berrak bir gecede uykusu tutmayan ve gökyüzünü seyre koyulan bir insanın dinlemesi gereken tek şarkı bence.* o kadar sakin, o kadar etkileyici.
hatırlıyorum da; orta okul zamanlarında dinlediğimde vurulmuştum bu şarkıya. eskiden üst üste dinleme sabrını bu şarkıda fersah fersah gösteriyordum. kasedi şarkı bitince geri sarmak, şarkının başını kaçırmak durumları çılgına çevirirdi ama bu şarkıyı dinlemek için bıkıp usanmadan aynı işlemleri tekrar tekrar yapardım. **
gözlerimin görebildiği kadar
gölgeler yaklaşıyor bana
ve arkamda bıraktıklarımı
senin bilmeni istiyorum
sen benim her zaman en derin duygularımı paylaştın
nereye gidersem beni takip ettin
şimdi yaşlı ve olgunum
acı sözcükler bana küçük geliyor
sonbahar rüzgarı içime doğru eserken
ve zamanın mistiği içinde
seni tanıyıp tanımadığımı bana sorduklarında
gülüyorum ve senin benim eski bir arkadaşım olduğunu söylüyorum
ve mutsuzluk gözlerimi kaplıyor
ah yaşlı ve olgunum
gözlerimin görebildiği kadar
gölgeler yaklaşıyor bana
ve arkamda bıraktıklarımı
senin bilmeni istiyorum
sen her zaman benim en karanlık saatlerimi paylaştın
gittiğimde seni özleyeceğim
ve evet yaşlı ve olgunum
ağır sözcükler beni yaraladı ve itti
tıpkı sonbahar rüzgarının esmesi gibi
ve zamanın mistiği içinde
seni tanıyıp tanımadığımı bana sorduklarında
senin bnm eski bir arkadaşım olduğunu hatırlayıp
final perdesi gözlerime düşmeden..
şarkı çalarken hiç bitmemesini dilersiniz, her sözcük de şarkının sonuyla hüzünlenirsiniz. defalarca dinledikten sonra bile "As far as my eyes can see, There are shadows surrounding me" cümlesine sıra geldiğinde içiniz titrer, belki de elleriniz.
dinleyin bu şarkıyı, duygu ruh haliniz ne olursa olun dinleyin.
Damar bir ecnebi şarkı. Ecnebi derken yabancı manasında.
Saatlerinizi günlerinizi bırakın alıp gitsin, kapatın gözlerinizi şu anda deli gibi aşık olduğunuz karşılık olmayan insanı düşünün 15 yıl sonra arkadaş olarak karşılaştığınız.
fazla bir yorum yapılmayacak şarkı. müzik, zaten fazla anlatılmaz sözcüklerle, ki, mükemmel bir şarkı demek kâfi.
birçok benzeri olmasına rağmen akıllarda kalıcı, hüzünlü bir şarkı.
dinlerken insanın içini huzurla dolduran, sözleriyle "dünyadaki bütün güzellikleri anlatıyor sanki" düşüncesini beyninize kazıyan, dinlendirici bir tınıya sahip, ölmeden önce dinlenmesi gereken nadir parçalar arasındadır.
solistin sesi, şarkının tınısı. ritmi, kullanılan enstrümanlar, sevkettiği duygular, yaşanmışlıklar, "keşke"ler, "iyi ki"ler, loş bir oda, kalabalık ama yine de yanlız... işte böyle bir şarkı. duygu içinde duygu. gündüz içinde gece, aydınlık içinde karanlık, gülümseme içinde acı, kalabalık içinde yanlızlık... daha da fazlası... işte böyle bir şarkı. dinledikçe dinlenesi...
Sevgiliden ayrıldıktan sonra gece dinlenilmemesi gereken şarkıdır. Sarsar, titretir ve bütün damarlarınızda akar. Gözleriniz kapanır, ayrıldığınız sahne belirir önce zihninizde. Şarkı akar perde yavaş yavaş iner. Son notalar vurduğunda, omuzlarınız çöker, derin bir nefes alırsınız. 1 ay önce dinediğiniz Closer to Heaven gelir aklınıza. Ama o an Silence and I dinlemek ister canınız.