blue jean dergisinin(olayı bir dergiye yıkınca daha bilimsel oluyor) geçtiğimiz ay yaptığı anket çalışmalarına göre dünyanın en çekilmez insanları sıralamasında, yalaka insandan sonra 2. sırada olan insandır.
adamla oturup muhabbet ediyorsundur, havadan(hatunlardan), sudan(futboldan), aklına bir anısı gelir ve başlar muhabbete;
- ben sana stajda başıma gelen olayı anlattım mı hacı?
+ yok aga anlatmadın
- ha bak ben geçen sene staj gördüm ya. aslında ben orayı istemiyordum, başka bir yere başvuracaktım ama okul zorla buraya gönderdi. ilk başta sevmedim pek ama daha sonradan mehmet abiyle sohbet etmeye başlayınca alışmaya başladım. mehmet abinin kuzeni var bi de burcu, ara sıra uğruyordu büroya. olum görsen var ya bir içim su. neyse kısa keseyim, iş yaptığımız bülent bey diye biri var. adamın 2 tane çiğ köftecisi var, muhasebe işlerini bize yaptırıyor. adam aslen urfalı ama izmir'de doğup büyümüş...
+ abi 3 gün sonra hatunla buluşucam muhabbet biterse?
- ahah tamam len dur. neyse bu adam baya alışmış buranın kültürüne, iyi bir adam. 2 aydır filan geliyor bizim büroya. aslında önceden veznedarmış, emekli olunca bi de çiğ köfteciler moda olunca bu işe girmiş. güzel de yapıyor namuzsuz. acısını biraz bol koyuyor ama söylersen onu da düzeltiyor...
+ abi başına ne gelmişti?
- nerde?
ben hayatımın sonuna kadar bu insanlar yaşamak zorundayım(yi bir arkadaş), siz siz olun, böyle bir insan gördüğünüz anda topuklarınızı götünüze vura vura kaçın.
örneğin yazarın anlattığı hikayede çiğköfteci açma olayının karlı olup olmamasından girip manifaturacılık yapmanın daha mantıklı olacağından çıkmaktır.
Telefonda gorusulen musteri temsilcilerini animsatir. Her seferinde su gereksiz kisimlari atlayabilir misiniz demekten ben utaniyorum, onlar sabahin korunde arayip, 'dunya bir toz bulutuydu'dan baslayip, 3g internet donemine gelene kadar olanlari anlatmaktan ve musterinin agzindan cikan her kelimenin her harfi icin tesekkur etmekten utanmiyorlar arkadas.