fenerbahçe stadı yakınında çalıştığım için, cumartesi günü saat 18.00 kadar stad yakınlarındaydım.
riski çok yüksek bir maç öncesi gördüklerimden dolayı, sonrasında yaşanan olaylar benim için süpriz olmadı. öğleden önce başlayan, bar, birahane ve sokaklardaki alkol alımı, akşama kadar devam etti. stada giren ve girmeyen bu fanatiklerin olay çıkarmaması mümkün değildi. yakalananların bazılarının eğitimli iyi iş güç sahibi olması bunu kanıtlıyor.
bu tür riski yüksek maçlarda, stad yakınlarında alkol alımı yasaklanmalı, alkollü kişiler stada ve çevresine yaklaştırılmamalıdır. yoksa bu olaylar devam edecektir.
"değildir" diye bitirilmesi gereken cümle. yıllardır maça giderim, alkol alırım, bildiğin fanatiğim.
bahsedilen maçtaki olayların sebebi p-o-l-i-s-t-i-r.
taraftar-polis ilişkisinin ne olduğunu bilmek için tribünü bilmek gerekir. bu işe fenerbahçe gözüyle bakmanın alemi yok. beşiktaş, galatasaray, eskişehir, ankaragücü taraftarı da bu konudan müzdariptir. polisin en kolay saldırdığı gruptur tribünler (öğrencilerle beraber).
evet sabahın köründe stada dikiyorlar, mesai ödenmeden, bir yarım ekmek+ayran ile görev yapıyorlar. ama bunun sorumlusu taraftar değildir. bakın defalarca hepiniz şahit olmuşsunuzdur; tribünde olay olur, polis müdahale eder, olaydan bağımsız korkmuş, sinmiş bir kişinin yanından koşan polis bir tane de cop ona çakar.
son fenerbahçe-galatasaray maçında durum daha vahimdir. olayları direk polis başlatmıştır.
