Türkiye' nin, Amerika' nın üstün ortadoğu menfaatlerine hizmet edeceği savaştır. Afganistan, Pakistan ve en önemlisi Irak' ta bataktan batağa koşan; çıkmazdan çıkmaza sürüklenen Amerika abimiz artık kendisine yeni bir taşeron bulmuş, yakmış purosunu maç saatini beklemektedir. Bir yanda Suriye' ye satacağı silah ile ağzı sulanan rusya' nın gazlaması, bir taraftan küresel güç olacağım deyü Amerikan abilerinin taşeronluğuna soyunan Türkiye birbirlerine bilenmektedir ki Allah sonumuzu hayretsin. Savaş net bir şekilde A. B. D. nin çıkarlarına uygun biçimde bitecek, Türkiye ise sadece milyonlarca dolar savaş harcamasını amorti edebilecektir. Ancak Türkiye'nin Suriye'ye hala "Olum bak git" demesi kapalı kapılar arkasında yapılan planların hala somutlaşmadığı anlamına gelmektedir.
savaş başlamıştı, uçak düşürülmesi ile sadece malumun ilanını yaşıyoruz.
savaştan kastımız topla, tüfekle suriye'ye girmekse bu hiç bir zaman olmayacak. -suriye belki de bunu yaparken Türkiye bize saldırır umudu ile bile yapmış olabilir-
çünkü suriye ye girdiğin ya da saldırdığın zaman rusyanın iranın sana ne yapacağını asla bilemezsin. hatta suriye nin seni nasıl madara edeceğini bile bilemezsin. gördük ki suriye'nin hava savunma sistemleri gayet iyi çalışıyor ve refleksleri iyi; ya da rusya uyarı bile yapmadan menfaatlerimi koruyorum diyerek sana her yönden saldırabilir. (gürcistan ı hatırla, o da osetya ya girerken rusya böle bişey nah yapar diyodu. arkamda amerika var diyordu. o günden sonra dünya da öyle bi ülke olduğunu herkes unutmak istedi. kimse gürcistanı konuşmak ya da hatırlamak istemiyor.) iran zaten malatyaya kurduğun nato radar sistemini tehdit ediyodu.
bunlar olur demiyorum ama karşına aldığın ülkeler ne yapacağı kestirilemez ülkeler ve dostlarım dediğin ülkeler ise sen ölmediğin sürece "hala yaşıyor diplomasi kanallarını kullanalım" diyen ilk tepkisi tepki vermemek olan ülkeler.
bütün bunlara rağmen bu savaşı biz başlattık ve bir savaşın bir millete ödeteceği herşeyi ödeyeceğiz, hazır olalım.
açıkçası bu savaşın başlamasında benim görebildiğim tek sebep ise bizlere yani türklere özgü "ulan ben ne oldum" duygusudur. çevremizde işler kötü gidiyor diye koyunun olmadığı yerdeki abdurrahman çelebi olduğumuzdan çok afedersiniz götümüz kalktı. israil ve suriye'de bu "ulan ben ne oldum" u test ettik ki sonuçları ortada.
şimdi bence ucuz maliyetli ikinci bir ders almışken, ağzımız burnumuz kırılıp son 10 yıldır kazanım diye sayılan( o da tartışılıyor) ne varsa elimize almadan bu işleri bi bırakmak gerek. belli ki dış işleri konusunda suriyenin bile çok gerisindeyiz. belki beşar esad bu türkiye kimin yanında yer alsa o lider kepaze oldu, bu türklerle düşman olmak lazım bile demiş olabilir.
evet evet komik ama bu gerçek hep yanlış ata oynuyoruz. bütün nato avrupa libya ya girerken biz kaddafi nin yanındaydık. fransa yla papaz bile olduk. ne oldu kaddafi öldürüldü. mısır da tribe girdik sen bi dur dediler. bak müslüman kardeşler bile orduyu tanıyacak, öpüşüp barışacaklar görürsün.
suriye konusunda herkes az oturalım bi soluklanalım yiğidim derken biz haftaya esad devrilecek sandık. nerde afedersin penisim hıyar diyen varsa elimizde tuzlukla koştuk. yapmayalım gerek yok.
ben bu başlığa 12. entrysini girdiğim dönemde hepimiz suriye yi beşar esad ı ve onun güzeler güzeli eşini seviyorduk demek ki yine sevebiliriz. lütfen gaza gelmeyelim biz kasımpaşa çocuğuyuz eyvallah ama bunlarda ortadoğu çocuğu amk. son 6 bin yıldır kimin eli kimin götündeydi kimler geldi kimler geçti bilinmiyor.
herkez gibi biz de az bi oturup soluklanalım diyorum.
not: ayrıca k.ırakta bunca yıl amerika yüzünden kurulan kürt devletine kızan bu ülke kendi eliyle kuzey suriye kürdistanını da yaratabilir. artık güzel ülkemizi tasvir ederken 3 tarafı sadece denizlerle değil kürdistanla da çevrili demek ihtimali oldukça görünür.
Erdoğan'ın konuşmasını dinleyenlerin yarın başlayacağına inandıkları savaş. Ama tıpkı (#15957474)de söylendiği gibi şu noktadan sonra bir savaşın çıkması için yeni bir kıvılcım gerekmektedir. Öğretmen sana tokat attığında 3 saniye içinde tokat atarsan sorun olmaz kuralıyla aynı şeydir aslında bu.
aslında olası suriye-iran-rusya-çin ve türkiye-abd-nato(?) savaşıdır, yeni dünyanın kutuplarının belirlenmesi için tam bir deneme tahtasıdır eğer illa olacaksa bizim şu anda katılmamamız gereken savaştır çünkü kendimize ait savaş sırasında tank,uçak,gemi vs gibi savaş araçlarını temin etmekte zorlanacağımız savaştır. eğer sadece türkiye ve suriye arasında olsaydı tatbikat havasında geçecek olan savaş yazardım.
suriye uçağımızı düşürdüğü günün gece yarısı türkiye suriye'ye girebilir, yoğun bir hava harekatıyla halep-şam hattını dümdüz edebilirdi. bu durumda da kimse bize ses çıkarmazdı...ama yapmadı...
şimdi bm, nato sair kurumlardan taleplerde bulunuyor falan. yani boş beleş işler.
iki pilotumuz ise hala kayıp? nerede? yok...bulunamıyor, birinin postalları bulunmuş. belli ki çoktan şehit düştüler. ne için? ne uğruna? koca bir hiç...
Bizim memlekette herkes her şeyin uzmanıdır. Girilen yorumlara bakın, sözlükçülerin hepsi dış politika uzmanı, hepsi eski büyükelçi.
uluslararası ilişkiler profesörleri özetle şunu söylüyor: suriye, bir uçağı düşürmeden önce yapılacak onlarca şey varken en yanlış olanı yapmıştır, bunun bedeli ödetilmelidir. Ancak bu bedel savaşmaktan çok uluslararası kurallar çerçevesinde bürokratik yollarla dünya devletlerine türkiye'nin bu konudaki haklılığı ıspatlanarak suriye'ye uluslararası düzeyde baskı kurulması şeklinde olmalıır. Hele ki uçağımızın uluslararası hava sahasında düşürülmüş olma ihtimali de göz önüne alındığında suriye'nin hatası çok ciddi bir seviyede olacaktır ki savaş ilan edilse bile türkiye'nin hakkıdor. Ama türkiye geri kafalı ülkeler gibi değil, ciddi ve sorumlu bir ülke gibi davranmakta, eldeki seçenekler tek tek değerlendirilmektedir. Bizim barzo ruhlular bu gibi ciddi konuşarı pek anlamadığından kafasına göre, işine nasıl geliyorsa öyle yorumluyor. Kimisi türkiye savaş açsın diyor, kimisi açmasın diyor ve bu iki taraf da bunun vatanseverlik ölçüsü olduğunu savunuyor.
Var mısın yok musun ve elli sarışın programları yayından kalktığı günden beri bunlar boş vakitlerini siyasi konulara ayırmaya başladı. Anlamadığınız meselelere saçma sapan yorum yapmayın, işin uzmanları ne söylüyor önce onları dinlemesini öğrenin diyorum ve eksilerimi bekliyorum. Hadi barzolar eksiye...
suriye'ye savaş niyeti ile girilmesini doğru bulmuyorum.
olan masum müslümanlara olacak, yahudiler kazanacak, olan
gencecik aslanlarımıza olacak lütfen savaşa girilmesi yönünde
kamuoyu oluşturmayalım...
her savaş arkasında gözü yaşlı anne eş ve çocuk bırakır, dünya da savaş kadar kirli bir şey yoktur, tek temennimiz bu savaşın gerçekleşmemesi, aksi halde her iki halta acı çekecektir en ufak savaş bile binlerce insan ölümü demek, birde varsayalım savaşın tüm orta doğuyu sardığını içinden çıkılmaz bir hal alır, dünya da savaşa karşı birlik olup barışı getirmek insanı bir görevdir.
omurgasız bir hükümetin, ülkemizi içine sürüklemeye çalıştığı bataklıktır. Laubali ve çocuksu dış işleri politikalarının hazin sonucudur. 2002 yılından beri öyle şeyler yaşadık ki, omurgasız hükümet bunların hiçbirini yönetmeyi başaramamıştır. Daha önce sınırına asker yığdığımızda altına dolduran suriye, bu omurgasız yönetim sonucunda şamar oğlanına dönen Türkiye' ye bir şamar daha atmıştır.
Türk jeti' nin suriye hava sahasında düşürülmesi, Abd, israil, AB ve maşası AKP' nin oynadığı kirli ve kan renginde bir oyundur. iç sorunları ile boğuşan komşu suriye' nin topraklarına göz dikmektir ve bunun hiçbir haklı açıklaması yoktur. '' ülkenizin toprakları için kanlı planlar yaptık. Topraklarınızı savunmayın'' mı diyeceğiz?
Akp hükümeti bu omurgasızlık ve komşumuza karşı yaptığı provokasyonlar ( Türkiye topraklarında eğitilen çeteler, bu çetelere sağlanan silahlar ve Abd' ye istihbarat sağlamak için suriye üzerinde uçan savaş uçaklarımız) nedeniyle derhal istifa etmelidir. '' Yurtta sulh, cihanda sulh'' diyen şanlı atalardan gelen, bu sözleri benimsemiş bir milleti ve çocuklarını, emperyalist (ABD, israil, AB ve AKP) devletlerin çıkarları için komşu suriye' nin topraklarına göndermek vatan hainliğidir.
Olmaması gereken savaştır;zira Türkiye'nin muvaffak olacağından şüphe yoktur,fakat uzun dönemde Türkiye'ye ekonomik ve sosyal anlamda buhran yaşatacağından mütevellit;savaşın en son çare olması gerekmektedir.
30 saati aşkın sürmüş nerde düşmüş kim düşürmüş neden düşürmüş araştırmaları sonucunda çıkan buram buram zeka kokan açıklamadan çıkmayacağı anlaşılan savaş.
çıkmasın da zaten. ama süper güç filan değil süper taşak oğlanı durumuna bu hükümet sayesinde düşürüldüğümüz gerçeğini göz ardı etmemek lazım.
yahudi komandolar bir vapura hem de uluslararası sularda dalar, takır takır vatandaşları tarar, ne ses çıkar ne özür dilenir çok konuşma veriyim tazminatını otur yerine denir. 1 km sınırı ihlal etti diye uçak düşürülür abd açıklamayı önce türkiyenin yapması doğru olur, der birleşmiş milletler gaza gelmeyin sakin olun, der. suriye de muhtemelen aynen israilin yaptığı gibi verelim paranı sus otur yerine diyecektir o da kaç ay veya sene sonra. vatandaşları bu kadar değersiz, böylesine gözden çıkarılmış, herşeyi insan yaşamıyla deneme tahtasına çevrilmiş bir memleket daha olduğunu zannetmiyorum. afrikanın balta girmemiş ormanlarında muz kabuğundan eteklerle gezen eli mızraklı suratı boyalı kabile insanlarının bile hayatı senden benden değerli, bunu bilip buna göre yaşamaya devam etmek gerek.
türkiyenin bu iğrenç imamatip mezunu cahil başbakanı ve ne iş yaptığı belli olmayan cumhurbaşkanı veya cemaatçi bir lider havası süren tsk başkomutanıyla ancak türkiye sikilir,tek bir kurşun bile düşmez suriye topraklarına,büyü o çok sevdiğiniz islamınızda değil şakirt yobazlar,güç türklüktedir,bakın irana islamı kabul etmeden önce ne kadar güçlü bir devletti,islam geldikten sonra bütün ülkeler boku yiyor,bu bir gerçek...
en küçük ama gerekli açıklama yapmaktan aciz olup ağlama mekanizmasını kullanan hatta genelkurmay başkanını bile kendine benzeten.. amerikan çıkarlarına keyifle hizmet etmekten kaçınmayan adamların yönetiminde değil suriye; burkina fasoyla bile savasa girilmez.
- silah satışından abd ve israil parayı kırar.
- suriye'yi savaşta yenmiş olan türkiye, abd nin ve ab nin gözünde prim kazanır.
- abd misyonerlerini yollayarak, suriye'de bulunan aşiretleri birbirine düşürür ve petrol gücünü elinde tutanları destekler.
- abd nin piyonu olan aşiretler başa geçince, tüm petroller abd ye çok ucuza satılarak özelleştirilir.
- türkiye'nin müslüman ülkeler arasındaki prestiji sarsılmış olur. olan türk askerlerine olur.
- türkiye'de ki ithalat-ihracat yapan zenginler, suriye'ye kimyasal satışı yapar (motor yağı, temizlik kimyasalları vs) ve servetleri 2011 de %200 artmış olan zenginler daha da zengin olur.
türkiye abd'nin piyonudur demiyor mu birçok kişi, işte buna çıldırıyorum. arkadaş ne piyonu? çıkar ortaklığı ile piyonluğu karıştırıyorsunuz.
eğer türkiye abd'nin piyonu olsaydı:
- 1974'te başta abd, bütün dünya karşısındayken kıbrıs'a çıkabilir miydi?
- 2003'te ırak savaşı'nda kuzeyden cephe açmamız için abd'den büyük bir baskı vaken, hatta içeriden de ciddi destek varken, türkiye dışarıda durabilir miydi (iyi mi kötü oldu orası ayrı)
evet, belli ölçüde bağımlılıklarımız olduğu doğrudur ama "piyon" demek hem kendini hem de ülkeni küçük görmek demektir ki bu da ne doğrudur ne de bize yakışır.