Afitab-cemalinizi ru'yet eylediğimden beru dil-efgar olub, divane gibi dağlarda, gah ovalarda geştügüzar eylerim. An-samim-i kalb tebyin iderim ki, labis-i libas-ı hayat oldukça sizi nisyana takatim yoktur. Gayem dahi acizane zat-ı alinizi taciz etmek değildir. Bilakis efkar-ı umumiyede muhabbet hasıl edüb, teehhül eylemektir. Cevab-ı müsbetiniz dil-dade olmuş kalb-i harabımın tamir-i temini ideceğini tahayyül ediyorum. Ol sebeble dest-i izdivacınıza talibim.
Kız cevap verir:
Bre densiz. Bu ne vekahattır. Çehre-i kabihinize bir sille-i Osmani nakşedersem, sekte-i kalb ile terk-i hayat idersiniz.