Kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlinde olası kast vardır. Bu hâlde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir. bilinçli taksir le kolayca karıştırıldığından şöyle örnek bir kıyaslama verelim;
OLASI KAST (Ne olursa olsun!..)
1- Düğünde, kalabalığın içinde, sağa sola ateş etme sonucu, birini vurma.
2- Yayalar geçtiği sırada, kırmızı ışıkta durmayarak, hızla geçerken birine çarpma.
3- Müteahhidin az ve kötü malzeme kullanması sonucu, binanın çökmesi ve insanların ölmesi veya yaralanması. (Malzeme uygun; hesap hatası sonucu aynı sonuç doğarsa, taksir!)
BiLiNÇLi TAKSiR (Sonucu öngörüp gerçekleşmesini istememe durumu.)
1- Sirkte bıçak atma göstericisinin, attığı bıçaklardan birinin mankene değmesi.
2- Tenha yerde, kırmızı ışıkta durmama sonucu, birine çarpma.
3- Sürat teknesiyle, dubalarla çevrili alana girme sonucu, dalan birine çarpma.
TCK nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiş olan olası kast ile 22. maddenin 3. fıkrasında düzenlenmiş olan bilinçli taksir birbirlerine çok yakındırlar. her ikisinde de "öngörme" belirleyici unsurdur ve bilinçli taksirdeki en önemli fark istememesine karşın ibaresidir. olası kast ve bilinçli taksir arasında, gerçekten çok ince bir çizgi den soz edilebilinir. tanımlama doğru yapılmadığı takdirde, bu ince çizginin aşılması kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacaktır.
kavramlar birbirine çok yakın olsa da, olası kasta sahip bir kişinin psikolojik durumu ile bilinçli taksirle hareket eden bir şahsın psikolojik durumu arasında çok ciddi farklar mevcuttur.