bir iki profesör tarafından 10 yıl daha vakit var önlem alın derecesinde bir depremdir. kaldı ki merkez üssü istanbul olan bir deprem henüz yok çok şükür. sadece marmara denizi açıklarında bulunan bir fay var bununda kırılması için epey bir vakit varmış. yıkıcı ve büyük depremler zırt pırt olmuyor. hani yıkıcı olabilmesi için enerjinin büyük olması gerek , istanbul - marmara bu kadar da büyük deprem bölgesi olarak görülmüyor. olası bir deprem var evet ama önlem almak içinde çok fazla vakit var. yetkili birimlere duyurulur.
17 ağustos depreminde gördüklerimizi tekrardan hatırlatacaktır. çünkü o günden bu güne hiçbir değişiklik yoktur bir önlem alınmamış halk eğitim sürecinden geçirilmemiştir. sonuç şaşırılacak bir hadiseye varılacak ve kimse böyle olacağını bilmemiş gibi davranmaya devam edecektir tıpkı geçmişte yaşadığımız depremlerdeki gibi.
olacagına kesin gozuyle bakılıyor siddetine ise 7 nin ustunde olur deniyor, en cok etkilenecek bolgeler belirleniyor yani asagı yukarı biliniyor en fazla nereleri vuracagı ve verecegi zararlar, dunyanın gordugu en buyuk deprem olmayacak, her yıl belli yerlerde olan depremlerden biri olacak ne siddeti ile ne de buyuklugu ile belki de cok dikkat cekmeyecek lakin denetimsizlikten,carpık kentlesmeden, alınamayan degil alınmayan tedbirlerden oturu en fazla can ve mal kaybına sebeb olacak olan deprem olarak tarihe gececek.
olsa da kurtulsak dedirtmiyor da degil hani. bir sorun uzerine milyonlarca olasiklik olunca insan kendini nerelere sokacagini sasiriyor kardesim. e onlem falan aliyoruz diyorlar, birinin onlemi digerini kurtarmiyor. kaldiki temeli saglam olmayan bir sehire ne kadar onlem alabilirsiniz, olecek olan zaten olecek. yeterincde uzatilmis bir mevzudur. birileri sessizce yapilabilecek en iyi onlemi almayla ugrasirken o olasilik sunucular da biraz susmalidir artik konusacaklari kadar konusup beynimizi yeterince bulandirdirlar zaten. sonucta korku elbette var ama kacis yok malesef. ha onlemler iyi olur orasi ayri. cok uzatildi yine bu yazi ne diyelim hepimizi allah korusun felaketin dogalindan...
depremin yeri ve zamanı bilinmez şeklinde onlarca beyanata sahip kerli ferli deprem profesörleri tarafından, hem de hiç alakasız yer ve zamanlarda olur olmaz gündeme getirilen olmayası depremdir.
peki bu düne kadar depremin yeri ve zamanı bilinmez diyen profesörlerimize birden bire ne oldu da hepsi kahin kesildi acaba?
sanırım şu oldu:
istanbul'a vize koyalım da artık kimse gelmesin diyenler bunu başaramadılar. üstelik hadi gel köyümüze geri dönelim şarkısı da fazla tutmadı. yeni şeyler söylemek gereği ortaya çıktı. işte bu yeni şey'in adı; olası istanbul depremi oldu. yani, "bakın istanbul'da deprem olacak, siktirin gidin köyünüze, henüz köyünde olanlar da gelmesin sakın buraya, binalar kafanıza yıkılır haa!"
üç milyon insanın uygarca yaşayabileceği istanbul şehri yaklaşık onbeş milyon insanın yükünü çekmekte hala. onbeş milyon insana ne su yetiyor ne ekmek. bu insanların barınma, güvenlik, beslenme, sağlık, eğitim gibi temel gereksinimleri bile karşılanamıyor doğal olarak. atıkları çevreyi hızla kirletmeye devam ediyor.
ülkeyi yönetenler de bir yandan koca koca profesörleri vitrine çıkarıp temelsiz kehanetlerle göz korkutmaya çalışırken, bir yandan ankara'da konuşlanmış devlet kurumlarını istanbul'a nakletmenin hesaplarını yapıyorlar ve her fırsatta istanbul'a kaçıp bu büyülü şehrin tadını çıkarıyorlar. ele verir talkını misali...
bu vahim olay sayesinde her salgında doktor, her hukuki olayda avukat olan halkım insanı jeofizik mühendisi olmuştur. o kadar da kendinden emindir ki, artçı mı öncü mü ve hatta sismograf görevi görüp şiddetini bile tahmin edebilen esnafa şahit olmuşumdur.
liselerde öğrencilere (deprem anında kurtarma görevi yapacaklarına dair) kağıtlar imzalatılmaya başlanmışsa, bilumum park bahçelere konteynerlar yerleştiriliyorsa, başbakan bile çıkıp deprem hakkında konuşmuşsa, hazır olunması gereken depremdir. "deprem 30 sene içinde olacak" demek
"30. senenin sonunda" demek değildir! en geç 30 sene içinde olacak demektir.. bu iki gün sonra da olabilir 2 yıl sonrada.. kanımca bu kadar yaygara boşuna koparılmıyor. en basit şekilde; 99 depremi ve beraberindeki düzce depreminden sonra "istanbul"da başka deprem hissedilmedi! taa ki geçen hafta eyüp merkezli deprem olana kadar.. bu bir uyarıydı kanımca..
(bkz: deprem öncesi alınacak önlemler)
az evvel star haberden alınan bilgiye göre istanbula 60 km uzaklıkta olacak olup kadıköy gibi sert zeminlerde 6 şiddetinde diğer yerlerde de 7 şiddetinde hissedilecek depremmiş.
olacağı kesinleşen, lakin ne zaman olacağı konusunda spekülasyonlar olan depremdir. özwllikle istanbul halkının, onlara bir şey olmayacakmış gibi davranması oturulmayacak evlerde oturması insanı delirtecek şeylerdendir. orada maddi imkansızlıklardan dolayı durduklarını keyiflerine durmadıklarını hepimizin bildiği, ama buna en kısa süre içinde bir çözüm bulunmasını dilediğimiz olaydır.
1999 yılında yaşanan depremden sonra 30 yıl içinde olacağı rivayet edilen. Yıl 2007 ye geldiğinde ise hala depreme 30 yıl olduğu söylenen depremdir. istanbulu büyük bir felaket beklemekdedir. Ancak Ankara hiçbirşey yapmamaktadır. Acaba Ankara ne işe yarar? sorusunu akıla getiren önlem alınmayan korkunç olayı anlatan başlık.
yatağa girip aklın konuşmasına azıcık izin verildiğinde "gün değerlendirmesi" yapılır arkasından şu düşünceler kol gezer:" şu deprem de daha olmadı! 99 ağustosun üzerinden de epey geçti yaklaştı mı acaba? bu akşam deprem olsa nereye girerim? baş ucuma su mu alsam? kalkıp yemek yiyip sonra mı yatsam? şurda çekmecede düdük olcaktı onu mu arasam?" düşünceleriyle uykuyu haram eden; beklenendir... *
istanbul büyükşehir belediyesinin hâlen gerekli önlemleri almadığı depremdir. eğer böyle devam ederlerse, ne yazık ki gözyaşları 17 ağustostaki gibi sel olup gidecektir.
