bütün "benim başıma gelse korkmaem seavaşırum yea" diye ağzını yayarak konuşanların saklanacak delik arayacağı durum. ayrıca belki zombiler TKPlileri kendilerinden sanıp yemezlerse TKP tek başına iktidar olur.
önce milletvekili maaşlarına zam yapılır. zombilerin vekili olmak kolay değil. zaten sonraları zombi vekiller de seçilip meclise girer zdp çatısı altında. demokratik bi ülkeyiz sonuçta. askerimizi, insanımızı öldürmüş olsalar bile onların da hakları var. evet aynen böyle.
gökçe ve bozca adaya kaçmakta yarar var. oraya belli sayıda insan alınıp 25-30 sene beklenir. balıkçılık yapsan yeter zaten. ama buralarda da içme suyu sıkıntısı var sanırım. bilemedim şimdi.
olması gereken: en yakındaki avcı dükkanına gidilir ok, yay, bulunabilirse bi yerden kılıç alınır. bolca ip, kumaş ve tedavi malzemesi ve mümkünse bir doktor alınarak şehirden uzak yerlere gidilir. mümkünse yüksek debili akarsu kenarı bir yere çit çevrilip çitlere dereye kurulan dinamo sistemi tarafından elektrik verilir. çitler mümkünse tarla yapılıcak kadar geniş çevrilir değilse ise avcılık ve toplayıcılık konusunda kitaplar çalınır kütüphaneden. sonrasında akarsudan ala balık çiftliği, içme suyu olarak kullanma amaçlı güvenli bölgeye bir havuzcuk oluşturulur. gelen misafirlere benzer olanaklar sağlamak ve köy oluşturmak amacıyla yardım edilir. ölene-zombi olana kadar mutlu mesut yaşanır. internetin olmayışından kaynaklanan bilgi ve haberleşme eksikleri kurulan köyler arası günlük dolaşan devriyeler ve postacılarla sağlanır. köyler arası ticaret(para karşılığı değil mal karşılığı) ve yolculuk bu devriyeler yardımıyla yapılır. mümkünse köy etrafına hendek kazılarak daha güvenli bir hale getirilir. yeni doğan çocuklar doğa bilgisini arttırma amaçlı eğitilir. okuma yazma ve matematiğin kaybolmaması için bu konulardaki temel bilgiler verilir. kalem kağıt yerine toprak ve kazımaya yarayacak çubuklar kullanılır. kütüphaneden araklanabildiği kadar araklanan bilimsel kitaplarlada buna yardımcı olunur. bir kıyım makinesi bulunur ve yakalanan tüm zombiler orda kıyılıp belli bir yere atılır.
walking dead'te olan: herkes birbirini vurur kalanlar ise bir yere tıkılıp açlıktan, zombi saldırısından, diğer grupların saldırısından birileri ölene kadar orda birbirleriyle tartışırlar.
türkiyede olacak olan: erdoğan televizyona çıkıp, "zombiler bizi teğet geçti" der. kurban bayramına doğru "kurbanda zombi kesilebilir mi?" sorusu tartışılır. samanyolunda "zombi olmak caiz mi?" sorusu tartışılır. kanal D de arka sokaklarda zombi tutuklarlar. kanal 7 de zombilerle halay çekerler. biraz ilerlediğini düşünürsek, parayla zombi öldürtülen oyunlar ortaya çıkmaya başlar. sonradan herkes farkeder ki yiyecek stoklarımızı bitiriyoruz. ve bir telaş ile sürtüşme başlar. cemaat bu sürtüşmenin günah olduğunu ilan ettikten sonra onları dinleyen grup facede sürtüşmenin olmaması için paylaşımlar yapar ve bunu okuyup paylaşmayanın cennete giremeyeceğini söyler. sonrasında cemaatin başları sürtüşmeyi engellemişken bütün yemekleri çalıp kaçarlar. sonra en büyük dolandırıcımız cem uzan gelir "ben türkiyenin besin açığını kapatırım ama bu kadar yemeyin nerden geldiğini bana sormayacaksınız" der. bizde onu hapse tıkarız. bu sırada erdoğan ailesi gemiciklerinden basın açıklaması yapar "zombilerle barış görüşmeleri amacıyla masaya oturduk. zombiler dostcanlısıdırlar bu görüşmeleri istemeyenler teröristtir." hemen kılıçdaroğluda atlar "efenim zombiler dost canlısı değil bakınız belgeler var" diye. zombi sempatizanlarıda sokaklara dökülür. bunlar olurken elektriğe benzine ve doğalgaza yapılan %7809 zamdan kimsenin haberi yoktur. haberi olanda "zombiler elektriği kesiyor ondan efenim" diye yorumlar ve sesini çıkarmaz. çıkarsada facebooka yazar tweet atar.
ilerleyen zamanlarda türkiye: zenginler zaten ölmüştür. kafası olan adamlar ile gerçek müslümanlar imam tarafından afaroz edilmiş ve gruplara alınmamıştır. imam liderliğindeki gruplar ise hergün 5 vakit namaz kılıp, zombileri islama çekmeye çalışırlar. müslüman olmayan zombilere cihat ilan ederler ve ölülerini şehit olarak onurlandırırlar. köy kahvelerinde "aslında sallandırıcaksın bu zombilerden 2sini köy meydanında... bak bakalım sonra kimseyi ısırıyolar mı" muhabbeti dönecek. sonrasında halen yaşamakta olan kafası çalışan adamlar şehirlerden uzaklaşacak ve olması gerektiği gibi yaşamaya çalışacaktır. trabzonlu kardeşlerimiz gündelik hayatlarına devam ederken cephane bitene kadar köşeyi dönen zombiyi vurmaca oynayacaklardır.