Ellerinde pompalılarla tüm istanbullular zombi avlarına çıktı.Hollywood filmlerindeki gibi kaçmıyorlardı Türkiye'ydi lan burası anasını sikerlerdi zombilerin.
Kimse world war z veya walking dead izlerkenki düşüncelerini gerçekleştiremedi kimse gidip pahalı arabaları veya polis merkezinden silahları çalıp şehir dışına çıkmadı ama haberlerde zombi avına çıkanların birbirlerini zombi sanıp vurdukları duyuldu.'
Bunlar paralel yapının, cehapenin mehapenin oyunu bunlar.
Af edersin bize zombi bile dediler.
Oralardan çıkmış biri adam mıdır zombimidir bilmem, açıklama yapıyor. imf ile borcu bitirdik ey kıldaroğlu ey bahçeli.
"sokaklar sessiz ve tenhaydı. evlerine doğru yürüyen bir çift, bu sessizliği bozmuyordu. birden çığlık sesi geldi ;
- na . . . namık neydi o ses ??!?!
+ kedi köpek falandır nolcak bu saatte.
- ya birisini bıçaklıyolarsa ?
+ napalım yanlarına mı gidelim ? bizide bıçaklasınlar.
- ay eve gidelimde kazasız. çok sessiz zaten sokaklar, korkmaya başladım.
+ ne var korkacak, hep gittiğimiz y . . .
- ay bu mahlukat ne böyle be.
+ bize doğru bakıyo. sessiz konuş, ani hareket yapma, yavaş yürü.
- senin babana benziyo aynı, hihihi.
mahlukat üzerlerine gelmeye başlamıştı. çığlık atarak diğerlerinide çağırıyordu. genç çiftimiz birden arkalarını dönerek koşmaya başladılar. hemen kapısını açık buldukları binalardan bir tanesine girip kapıyı kapattılar ancak zombiler onları camdan görebiliyordu.
+ sen kaç, evlerin zillerine bas, ben kapıyı tutuyorum, yardım getir.
--- 1. bölüm sonu ---
ayşen binadakilerden yardım araştırmıştı ve zombiler kapıyı kırmadan önce getirdi. ancak zombilerin sayısı artmış ve artık kapı kırılmak üzereydi. namık kapının önünden çekilemiyordu. yardıma gelenlerde kapıya destek olmaya başlamıştı. dışarıdan büyük bir patlama sesi geldi ve zombilerin hepsi o tarafa yöneldi. daha sonra ikinci ve daha şiddetli bir patlamayla zombilerin kalan parçaları etrafa yayılmaya başladı.
o sırada sokağın ortasından, yavaş ve emin adımlarla gelen birisi belirdi. bu kişi polat alemdardan başkası değildi.