nostalji rüzgarları estiren skeçtir. candan erçetin pek benzememiş, gereksiz olmuş sanki. ali kırca, orhan gencebay ve ahmet kaya ise sesleri, görüntüleri ve konuşma tarzlarıyla tıpa tıp benzemiştir. diyaloglar da oldukça başarılıdır. levent kırca'ya fazla gülmeyen biri olarak olacak o kadar'ın en beğendiğim skecidir.
http://www.facebook.com/v...video.php?v=1217971842152
--spoiler--
ahmet kaya: şimdi gözüm, bir ahmet kaya kolay olunmuyor. bırakın beni, sıradan bir insanı bile dünyaya getirmek için ana babalar aslanlar gibi mücadele ediyor. bir kere ben arabesk yapmıyorum, özgün müzik yapıyorum. bak gözüm. ben halkın arasından çıktım, az önce çıktım. buraya halk otobüsüyle geldim. otobüsün içi ağzına kadar halk doluydu. o kalabalıkta cüzdanımı çarptılar. şimdi ben ne demek istiyorum? benim o cüzdanımı çarpan arkadaşı tarih yargılasın. ama bir de şu var gözüm. insanların paraya ihtiyacı var, öyle değil mi? ben ne diyorum, ha bak bir de şarkı sözü yazdım otobüste. bir mavi otobüs gelirdi, beni alır giderdi gözüm. o mavi otobüste kimi cüzdanımı çarpar, kimine otomatik kapı çarpar annem, beni vur, ona çarpma, bana çarp anne. ağlama gözüm.
ali kırca: müslüm bey?
müslüm gürses: geldik mi? sağda ineyim.
ali kırca: buyrun söz sizde efendim.
müslüm gürses: beeğğn ali ekber bey.
ali kırca: ali ekber değil efendim yalnız ali.
müslüm gürses: peki hüseyin çavuş. ben şunu söyleyeyim. kaderin sillesini yemiş isyankar, çilekeş insanların müziğini yapıyorum binnaz hanım.
ali kırca: efenim bir de baba meselesi var. gerek size, gerekse müslüm bey'e baba diye hitap ediyorlar.
orhan gencebay: bu yöresel bir sesleniş. trakya'da da orhan ağa diyorlar. yöre yöre değişiyor.
ahmet kaya: ibo'ya da baba diyorlar orhan bey gözüm.
orhan gencebay: tahmin ediyorum onlar ibo'nun kendi öz çocukları.
ali kırca: efenim ben hepinize teşekkür ediyorum. saat sabahın beşi oldu. şimdi biz burdan topluca çıkıp dolapdere'de bir işkembe içeceğiz, ardından da balığa çıkacağız, hepinize mutlu sabahlar."
--spoiler--