bunu diyen genellikle leyla ile mecnun için de aynı şeyi düşündüğünden dolayı anca gülüp geçeceğim tespittir. eksen kaysın iki gün sonra kemal sunal'a gülmek de marjinalleşir bu memlekette. o kadar bok atmaya alıştık ki.
levent kırca nın yapmış olduğu komedi tarzında skeçlerden oluşan ince siyasi dokundurmalar barındıran muhteşem mizahtır. buna gülen insanlar da haklı olarak gülmektedir.
eskiden sahiden çok komik olan "olacak o kadar" programının artık eskisi gibi komik olmadığı gerçeğidir. küçük hüsamettin e az mı güldük yahu. ama şimdi olmuyor işte.
Zekası, Recep ivedik'in "Gonuşma Len" "böhöhhöyt" "ağresifim, gompleksliyim" laflarına gülüp de Levent Kırca esprilerine gülmeyip, onunla dalga geçen insandan daha fazla olan, mizah yoksunu olduğu sanılan, aksine Recep ivedik'e gülenlerden daha iyi mizah anlayışına sahip insandır.
Eğer bir oyuncu, oramakomaburamako diyerek bütün salonda kopma etkisi yaratıyorsa bizim ülkemizdeki bir çok kişinin gerizekalı olduğu ortaya çıkar. Evet, Recep ivedik 2'ye gittim, ama gittiğime de pişman oldum. Bir insan bir espriye gülecekse, bence düşünerek gülmeli. Anlamları olmalı bu esprilerin. Kıllı bir şaklabanın ülkede bu kadar hasılat yapması da çok doğal. Çünkü bu ülkenin yarısı* zaten gerizekalı!
Hiç değilse Olacak O Kadar'da gülerken, gülmeni sağlayan o konu hakkında bir şeyi düşünebiliyorsun. Ülkenin gidişinin kötü olduğu şu yıllarda, o program muhalefetçi değil anti-iktidarcıdır. Ülkedeki her bokta sorun olunca bunların artık malzeme olarak kullanılması kaçınılmazdır. Olacak O Kadar, ülkedeki sorunları mizahi şekilde, insana düşündürerek yansıtan en iyi programlardan biridir ve hiç bir zaman Olacak O Kadar'a gülen insan, mizah yoksunu insan olmamıştır!
cem yılmaz'ın küfürlerine, recep ivedik'in osuruğuna gülmeyen insandır. ayrıca çok iyi bir kara mizah anlayışına sahiptir. osuruğa prim vermez.
üstelik cem yılmaz ve recep ivedik ile olacak o kadar aynı türden komediler değillerdir. olacak o kadar, yukarıda belirtildiği üzere, kara mizahtır. elmayla armudu aynı kefeye koymayalım. sizi üç baba hasan'ı izlemeye davet ediyorum.
gerçek espriden anlamayan insandır. olacak o kadar'ı "80'li yıllarda insanlar buna gülüyordu" diye savunanlara diyecek tek lafım;
(bkz: devekuşu kabare)
tarih biliminde çok önemli bir nokta vardır, tarihçilerin asla atlamamaları gerektiği. yaşanan olay ve/veya olayların hepsini; yaşanan olayın dönemine ve bu dönemde var olan gerçekliklere dayanarak yorumlamak. şimdi siz, 2010 yılının gerçekliği ile; olacak o kadar a laf ediyorsanız, size gülmekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
programın süreklilik zamanı içersinde düşünüldüğünde yoksunluk, zamanla görecelidir. zaman-algılayış paradigması diye bir takım verilere sahibiz. evrim değil ama bu...
Recep ivediğe prim veren kişilerin olacak o kadara laf atmasını anlamıyorum.levent hocanın tecrübesi kadar şahanın yaşı var mı acaba ? küfüre gülmek yerine hem gülüp hem bir şeyler kazanmayı denesek bu halde olmazdık zaten.
öncelikle "mizah sensin yoksun da bilgi dağarcığına girsin" şeklinde tepki veren insandır.
geyirme, osurma, argolu konuşma vb basit, ucuz sözde komedilerle karşılaştırmayacaksın olacak o kadar ı. görüyoruz ki olacak o kadar ın ölüsü bile güldürür, düşündürür insanları.
cem yılmaz çıktı "güldürürken düşündürmek" deyimiyle dalga geçti, ardından yurdum özenti gençliği de ağzına doladı: "güldürürken düşündürmek de neymiş abi, yok böyle bir şey". var öyle bir şey arkadaş. hiciv, siyasi-sosyal mesaj içeren komedi her zaman vardı. tadında, dozunda olduktn ve başarılı bir şekilde oynandıktan sonra olacak o kadar benzeri komedi programları izlenir.
ha, kadrosunu eleştirirsin, senaryoları eleştirirsin hepsini eleştir ama recep ivedik le, gora yla, arog la vs kıyaslama. bir kere kulvarlar farklı. olacak o kadar ın her skecine gülen ya da her skecini beğenen biri değilim ama hakkını vermek lazım ki hala daha güzel şeyler yapıyorlar. tabi burada usta levent kırca nın payı çok büyük.
