levent kırca'nın sosyal içerikli giydirmelerini seven insandır. yerinde laf sokmasını bilen adama güler. elbette jetsky esprilerini günlük hayatta kullanmaz ama orada o adamın çillerlere bunu yedirmesi hoşuna gitmektedir.
mizah anlayışı gitttikçe basitleşen ülkede yine de belli bir seviyededir levent kırca. hiç yoktan fıkralarla türkiye gibi programlara gülmemektedir.
recep ivedik in osurmasına gülmeyen insandır. espiri anlayışı oldukça gelişmiştir, zira güleceği espiride zeka arar, düşünülmeden küfürle yapılmış espirilere gülmez. mizah yoksunu değil, gerçek mizah sahibidir.
mizah yoksunu degil akil dolu insandir. levent kircanin komik oldugunu soylemeyecek bir insan yoktur heralde. her skeci komik olacak diye de bir kural yoktur.
yeni nesilin ne kadar da mal olduğunu hakkında yapılan yorumlarla bize gösteren insandır. Levent kırcanın yaptığı siyasi giydirmeler çağına göre cesur ve öncüdür. işin kötüsü ise yıllar geçtikçe mizahçıların mizahın ana konusu olan eleştiriyi hiçe sayması ve özgürlükler açısından Tek parti döneminde olmasıyla da gerilememizle birlikte yeni nesil levent kırcanın değerini anlayamaz.
Günümüzde levent kırca'nın tarzı güldürmemektedir yeni çektiği skeçlerle ancak şu da bir gerçektir ki bugün Hangi mizahçı Ergenekon operasyonu adı altında uygulanan faşizmi eleştirebilmektedir?
bu aradaki bağlantıyı kuramadan gün gelip de iktidar değişip başka iktidar geldiğinde bugünün iktidar yandaşları akılsızlar baskı altında tutulunca ne demek istediğimi iyice anlayacaklardır.
Yıllardır bu halka toplumsal mesaj veren o kadroyu, şuan ki haliyle beğenmese de, saygısızlık yapmaması gereken, kendini ve sırf belden aşşağı konuşan zamani komedyenleri bir bok sanan insandır.
öncelikle "mizah sensin yoksun da bilgi dağarcığına girsin" şeklinde tepki veren insandır.
geyirme, osurma, argolu konuşma vb basit, ucuz sözde komedilerle karşılaştırmayacaksın olacak o kadar ı. görüyoruz ki olacak o kadar ın ölüsü bile güldürür, düşündürür insanları.
cem yılmaz çıktı "güldürürken düşündürmek" deyimiyle dalga geçti, ardından yurdum özenti gençliği de ağzına doladı: "güldürürken düşündürmek de neymiş abi, yok böyle bir şey". var öyle bir şey arkadaş. hiciv, siyasi-sosyal mesaj içeren komedi her zaman vardı. tadında, dozunda olduktn ve başarılı bir şekilde oynandıktan sonra olacak o kadar benzeri komedi programları izlenir.
ha, kadrosunu eleştirirsin, senaryoları eleştirirsin hepsini eleştir ama recep ivedik le, gora yla, arog la vs kıyaslama. bir kere kulvarlar farklı. olacak o kadar ın her skecine gülen ya da her skecini beğenen biri değilim ama hakkını vermek lazım ki hala daha güzel şeyler yapıyorlar. tabi burada usta levent kırca nın payı çok büyük.
Recep ivediğe prim veren kişilerin olacak o kadara laf atmasını anlamıyorum.levent hocanın tecrübesi kadar şahanın yaşı var mı acaba ? küfüre gülmek yerine hem gülüp hem bir şeyler kazanmayı denesek bu halde olmazdık zaten.
programın süreklilik zamanı içersinde düşünüldüğünde yoksunluk, zamanla görecelidir. zaman-algılayış paradigması diye bir takım verilere sahibiz. evrim değil ama bu...
tarih biliminde çok önemli bir nokta vardır, tarihçilerin asla atlamamaları gerektiği. yaşanan olay ve/veya olayların hepsini; yaşanan olayın dönemine ve bu dönemde var olan gerçekliklere dayanarak yorumlamak. şimdi siz, 2010 yılının gerçekliği ile; olacak o kadar a laf ediyorsanız, size gülmekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
gerçek espriden anlamayan insandır. olacak o kadar'ı "80'li yıllarda insanlar buna gülüyordu" diye savunanlara diyecek tek lafım;
(bkz: devekuşu kabare)