yeterince kutsal değildir. etik olduğu pek düşünülmez aslında biraz. okunmayacağını düşünerek yazmak daha kolay bir şey. ve kesinlikle yazılan şeylerin daha gerçek ve samimi olmasını sağlar. bir şeyi okunacağını bile bile yazmak ise pek fazla cesaret işidir. kalem ne kadar zorlanırsa zorlansın muhakkak eksik kalan bir şeyler olacaktır çünkü.
okunmak için yazmak iyidir hoştur da; okunmak için sürekli aynı tarz yazmak.. anı uydurmak, genel beğeniye hitap etmek, tekdüze gitmek.. bunlar ne iyidir ne hoştur. söyliim ben sana.
8. yy. de orhun kitabelerini meydana getiren bilge kağan da "lan bu adamlar ne anlar hitabetten, süslü söylemden, öyküden vesaireden. zaten alfabeyi biz bulduk anasını satiim. okunmaz. yaz oraya: 'at gördün mü binecen, çinli gördün mü dövecen' tamam iyi oldu. hem de komik oldu ehehehe!" deseydi, bugün aramızdan bir kişi bile doğru düzgün cümle kuramıyordu azizim.
kitlelere uymak değil; kitleleri kendine uydurmaktır mesele.