kişilerin hayatında okumuş olduğu tam sayısını genellikle bilmediği yaklaşık olarak belli bir sayı verebildiği toplam kitap sayısıdır.
(bkz: ahmet hilmi berksoy) toplamda 2500 kitap okuduğunu her sene ilk gelen öğrencilerine belirtmiştir. kendisi ile bir konuda tartışacak kişinin de en az kendisi kadar okumuş bir insan olması gerektiğini söylemiştir.
önemsizdir.
iyi bir okur, belli bir yaştan sonra sayısını hatırlayamayacağı kadar çok okumuştur artık.
ayrıca önemli olan skor değil okunan kitabın niteliğidir.
bitirilen oyun sayısından düşük bir miktardadır. okuduğunuz kitapların önemi yok. o kitapların ne kattığının önemi var. "kitap okumak" kavramı ile "hikaye okumak" kavramı arasındaki anlam farklılığını çözemiyor çoğu insan ve okuduğu her romanı "kitap" diye sayıyor. halbuki okuduğun hikaye içerikli kitabın bir oyundan farkı yok. tatlıyı yeme şekli değişiyor sadece. aynısının laciverti yani.
az okumadım, bulduğumu elimden geldiğince okumaya çalıştım hatta okuyamadığım varsa, hakkında okudum. ancak "öğrendiğim" ne varsa kişisel tecrübelerimden gelmiştir. ne yazık ki onların sayısı da bir elin parmaklarını geçmez...
maalesef üniversite ve master bittikten sonra yıl be yıl yıllık bazdaki değeri giderek düşen bir istatistik. istek hala var, ama eskisi kadar boş vakit yok ve işti güçtü masraflardı falan derken kafa çok daha meşgul.
Nisanda günde 50 sayfa kitap diye yola çıktım ortalama 250-300 sayfalardaki kitaplar dersek 25 tane falan okumuşum. Arada kesintiler de oldu ama yine de iyi gidiyorum.