okur, okuduklarını, görsel olarakda idrak edebiliyorsa, filmi izlerken şu iki durum söz konusudur;
adamlar benim gözlerimle bakmış sanki abi.
ya bu böylemi olur. oysa ben neler hayaletmiştim.
okur, sadece okuyor, eserle görsel bir bağ kuramıyorsa, filmi izlerken şu iki durum konusudur;
adamlar nasıl yapmış abi, helal olsun.
ya kafam karıştı şimdi, kitabıda çok hatırlayamıyorum ama.
ayrıca,
yüzüklerin efendisinde gollum karakterini, yazar tasvir ederken, okur olarak gözümün önünde uçuşan beden, sinemada aynen karşıma çıktığında, düştüğüm durumu örnek vermek isterim. kesinlikle filmin iyi olmasından kaynaklı bir durum değildir. kitapta, yazarın harflerle, kelimelerle, cümlelerle karakterlerini kodak marka fotoğraf makinesiyle ve yüksek çözünürlükle resim çeker gibi, okuyanın beynine çizebilme yeteneğinden kaynaklanır.
eksikliklerin, detayların gözünüze çarpıp sizi rahatsız etmesine sebebiyet verebilir.
ama başarılı film adaptasyonları da vardır ki (bkz: harry potter)