kesinlikle hakikatli bir sozdur. asil aci olan bunun orneklerini gormektedir. hayir yanlis anlasilmasin. eseklere bi garezim yok. ama esseklik yaptiklarinda dayanamiyorum ne yapayim.
Okumanın insan hayatında yalnızca bilgi ihtiyacını karşıladığını ancak içinde art niyet varsa veya düşünme kabiliyeti yoksa eğitimin hiçbir yarar sağlamadığını anlatan atasözümüz.
Bu ülke ne proflar ne bilim adamları gördü(ya da öyle olduğunu sanan)de okumuşluğunun ona boş bilgiden başka hiçbişi kazandırmadığı, ve sahip olduğu bilgiyle bize hükmetmek isteyip yazdıklarıyla ve söyledikleriyle insanlıkla bağdaşmayan şahısları görünce bu atasözüne hak vermemek elde değil.
tartışmasız doğru olan ,üniversitede okuyan bir sürü genç için kurulabilecek bir cümledir.böyle bir cümleye muhattap olan kişi büyük ihtimalle söyleyecek bir şey bulamayarak bu acıyı içinde hapsedecek ve akşam evine gidince hüngür hüngür ağlayacaktır.
cehalet öyle bir kirdir ki isterseniz kezzap'la, çamaşır suyunu karıştırın üstüne dökün yinede geçmez. insanın mayasında eğer cahillik varsa bunu ancak tasavufla, erdemli ve salih bir kişilik kazanarak temizleyebilir ama eşeklik nerde olursa olsun bir yerden yol bulur çıkar bunu da en güzel şekilde özetliyen bir deyimimiz.
"cahilden değil, yarı cahilden kork!" derler. okumak da cahillliği kabullenmemeyi, kendinden başka herkesi cahil bulmayı mı getiriyor acaba bazı bünyelerde?
ayagım kırıldı dün, novalgine verdi alman doktor, belki buna da iyi gelir.
aslı "tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır" olan atasözünde türetilmiş ama asıl anlamında kayma olmuş cümledir. yoksa okumak eylemi hayat içerisinde sıkça yapılırsa eşekliği de alır. çok okunmazsa da aha böyle atasözleri bile yalan yanlış hatırlanır.