Üniversitenin ilk günü o kadar korkmuş gibiydim ama böyle ciddi bir korku değil ya kalabalık beni yutarsa , ya bende onlar gibi olursam. Başıma gelecekleri bilmeden öylece yürüyüp gittim .Bende değişen pek bir şey olmasa dahi pek çok gavat ve ilginç tiplerin yanı sıra harbi insanlarda tanıdım .
kastedilen ilkokulsa, avel bir çocuk olmamım getirisiyle ilk ders bitip teneffüs zili çaldığında gün bitti sanıp okulla aynı sokakta bulunan evime gitmiştim. giderken de içimden, okul iyiymiş ya, bu kadarsa sıkıntı yok gibisinden düşünüyordum.
eve varıp anne okul bitti dedim, kadının o şaşkın yüz ifadesi hâlâ gözümün önünde, beni alıp geri götürdü tabi okula.
hayatta bazı şeylerin göründüğü gibi olmayışıyla ilk kez o gün yüzlemiştim.
1998 yılından bir gerçek kesit.
Lise zamanımın son günleriydi. arkadaşımın 9.5 gün devamsızlığı vardi.Öğretmen yoklama yapmasın ondan habersiz diye elinde dolaştırırdı defteri. Sonra ne mi oldu basireti bağlandı sınıfı terk etti deftersiz, hoca da yok yazdı sınıfta kaldı.*
Edit:ilk gün genelde armut gibi birbirimize bakardık bu arada.
Özlenen gündür, keşke biz de gitsek. Gerçi ilkokul ve lise zamanlarımda asla okulun ilk günü ve karne günü okula gitmezdim, fırsat buldukça da eve kaçardım, insanın vizyonu dar olmasın eve kaçmak neee?
Üniversiteler için bugün. Ne heyecan duyar insan kimbilir. Bu fırsattan istifade ederek tüm eğitim öğretim neferlerine kolaylıklar dilerim. Bahtınız açık olsun.
lisenin ilk günü okula gitmemiştim. ikinci günü gittiğimde kimseyi tanımıyodum, herkes kaynaşmıştı. berbat bir durum ama genelde o günlerde yapılan arkadaşlıklar çabuk bozuluyormuş onu gördüm.
ilk gününün akşamı eve geldiğinde babama okulların ne zaman tatil olacağını sormuşum diye dalga geçerler benimle.
Halbuki ayni ben okumayı ve dört işlemi öğrendikten sonra daha neden okula gidiyoruz ki diyen de bir insandım. Hala arkasındayım. Okuma yazma ve dört işlem beni kurtarırdı. Üstüne kendim tamamlardim.
Geçmiş zaman işte.