aşık olmak, geçici körlüğe neden olan ciddi bir hastalıktır. neden olduğu geçici körlük ortalama 2 sene devam etmek ile beraber, bu süre kişilerin kavuşma süresi ile orantılı olarak değişiklik gösterebilir. her kavuşma sonucunda körlük zamanla düzelir ve kişiler gerçekleri görmeye başlar. aslında esas problem bu noktadan sonra kendini hissettirir. aşık körlüğü sırasında yapılan hatalar, görülmeyen kusurlar ve göze alınan riskler kişinin önüne bir bir serilir. bu nedenledir ki biz aşık kişilere daha serin davranmalarını tavsiye ediyoruz. aşkın ateşi başa vurduğunda kişiler sakin olmalı, panikle hata yapacakları için olayları yavaştan almaya özen göstermelidir. aşık olduğunuz kişiyi iyi tanımaya gayret edin. aşk süresince sizin beyniniz çalışmayacağı için, çevrenizde bulunan akil insanlardan öneri almayı ihmal etmeyin.
bu arada nedense kimse bana aşk körlüğüyle bakmadı. ondan olsa gerek herkes kusurlarımı tak diye görüyor.
(bkz: ezik ezik her gördüğünüzde hayran hayran bakakalmak)
okulun en tipsiz erkeklerinden biri olarak eğitim hayatım hep yaşadığım durum. aşık değildim tabi ama hep bir hoşlanma vardı. ama artık o eğitim kurumundan mezun olunca, aklınızın ucundan bile geçmiyor artık. Fakat yine de ne yazık ki elden bir şey gelmiyor. birileri yakışıklı doğmuştur şansla, siz ise ezilmeye mahkumsunuzdur hayatınız boyunca. Çoğu zaman tipsizsiniz diye kızlar, arkadaş olarak bile kabul etmezler sizi.
Aşık olunan kızın okulun en güzel kızı gibi gelmesi de olabilir. böyle hissediliyorsa da muhtemelen henüz kızdan istenilen karşılık alınmamıştır alınınca kezban olur çünkü.
Olağandır. Eğer fark yaratmak istiyorsanız en çirkin kıza aşık olunuz efenim.
Hatırlatma: cirkin kız yoktur bakımsız kız vardır demiyorum gene hadi iyisiniz.
benim kadar şanslıysanız güzel bir olaydir. hatun kişi henüz okulun en güzel kızı değilken aşık olunur, ikna edilip ( ayarlamak ne lan!) bir aşk paylaşılmaya başlanır. günler günleri aylar ayları kovalar ilişki pekişir ancak kız kişi gelişip güzelleşir ve herkesçe kabul gören "okulun en güzel kızı" oluverir hatta uğruna ne dayaklar yenir ne kavgalar edilir.
