kim tarafından nasıl seçildiğini merak ettiğim bütün okul insanlarınca öyle olduğu kabul edilen kız.
ortaokuldayken bir arkadaş grubumuz vardı. böyle kızlı erkekli toplamda 5-6 kişilik. aynı sitede oturduğumuz için okullarımız farklı olsa da akşamları herkes dışarı çıkar, birlikte bisiklet sürer, sohbet ederdik. bu arkadaş grubuna sonradan dahil olan yine bir zamanlar bizimle aynı sitede oturmuş ama şimdi ankara'da yaşamakta olan bir çocuk vardı. ben bu çocuktan bi etkilendim. böyle birlikte takılıyoruz. gruptan 3 adım önde yürüyoruz. millete biz dışarı çıkmayacağız deyip ayrı geziyoruz tozuyoruz filan bir dünya çirkinlik söz konusu. öyle erkek arkadaş olayı da değil tam anlamıyla. vakit geçirmesi neşeli.
sonra bu çocuk ankara'ya geri döndü. biz de hayatımıza devam ediyoruz haliyle. ortada büyük bir olay yok. ha zaten büyük bir olay yaşamaya yaşımız bile müsait değil. ne yaşayabilirsin. o devam ettirmek istemişti ama ben istememiştim. diyorum ya devam ettirsen ne yaşayacaksın??
ortaokul bitti lise başladı. biz bu çocukla bir şekilde iletişim kurduk tekrar. havadan sudan sohbetler, ama her muhabbetin arasına "biliyor musun burada bizim okulun en güzel kızıyla çıkıyorum" cümlesini sıkıştırıyor. ne diyeceğimi bilemiyorum. tebrik mi etmeliyim. ahlanmalı mıyım. vahlanmalı mıyım. aman ben ne yaptım mı demeliyim?
aileler aynı iş yerinde çalıştığı için düzgün davranmak zorundayım. yeri gelecek yüz yüze bakacağız çünkü.
ben de tebrik ettim. devamını diledim. hayatta başarılar diledim. bütün çocuklarınız kendi okullarının en güzel kızı/ en yakışıklı çocukları olur inşallah dedim. şaşırdı!
şimdilerde bakıyorum kendisinde kafa hala aynı! değişen bir tek sinir hücresi yok adamda.
okulun en güzel kızıyla birlikte olmak bunu gerektiriyor demek..
benim ciddi ciddi acıdığım kızlardı . güzelliklerini takdir etsem de kendilerine yükledikleri misyon korkunçtu. şimdiye kadar yaptığım gözlemlere dayanarak bir kaç madde halinde sıralayabilirim sanırım :
- renkli gözlüdür. çoğunlukla kedi gözlüdür hatta bu kızlar. boncuk gibi gözleri vardır. o değil güzel gözlü bir sürü kız vardır ama bu kızların gözü kedi gözü gibi parlar. çünkü sabahın 6 ' sında bile kedi kız makyajıyla okula gelebilir bunlar.
- hep çok kırılgan ve mızmızdırlar. melek gibi görünmek isterler. çünkü herkesin onları çok sevmesi ve beğenmesi en çok istedikleri şeydir.
- genellikle erkekleri onlar terk eder. erkekler kapılarında yatsın kalksın, tehdit etsin, yakın erkek arkadaşları eski sevgililerini dövsün isterler.
sevgilileri onları terk ederse hırslarından geberirler. o kişinin hala kendisinden etkilendiğini, her yerde deli gibi o'nu kestiğini, gözleriyle taciz ettiğini söylerler.
- aile dostlarından birinin oğluyla ya da bir uzak akrabalarıyla evlenirler bir de sonunda. ha bu en başından bellidir ama evlenene kadar egolarını tatmin etmek isterler.
- yemek yemekten ödleri kopar. dişleri her zaman bembeyaz olmalıdır.
- dedikoduyu aşırı severler ve 3 cümlelerinden birinde kendilerini överler.
o bana aşık, şu bana bayılıyor, bilmem kim benim için şunu bunu yaptı.
- oturup insanların orasını burasını eleştirirler . bir de otururken dimdik otururlar ve konuşurken garip bir gülümsemeyle insanların gözlerinin içine içine bakarlar. bu kibarca"en güzel benim , burada ben varken güzellik kimsenin haddine değil" gibi bir manaya geliyor olabilir.
- bir de baya baya cinsellik yaşadıkları halde bu tarz şeylerden sürekli bahsedip , çok utangaçım, aşırı hanımefendiyim ifadesini takınırlar.
evet efendim, vardır bunlardan. zamanında ben de bunlardan birine aşık olmuştum. "kime göre neye göre güzel abi" dersen. bence okulun en güzel kızıydı.
lise yıllarıydı. kızın etrafında herzaman abazan erkekler ve kızlar olurdu. hiçbir zaman yanı boş kalmazdı amına koyayım. ya erkek sınıf arkadaşı yanındaydı ya da kız arkadaşı yalnız gezmiyordu. hali tavırları arkadaşlarıyla konuşurken ellerini hareket ettirerek bir şeyler anlatması. çok hoşuma gitmişti onu elde etmeliydim. benim olmalıydı. onu etkilemek için planlarım vardı ve uygulamaya başladım. nihayetinde okulun en güzel kızıydı kolay değildi onu ayarlamak. plan şöyle;
- gözlerin içine dal. onun dikkatini çekene kadar gördüğün heryerde onun gözlerinin içine bak.(evet ilk plan buydu fazla orjinal olmasada duygularımı anlayacaktı."ahahahassiktirgit sen benim dengim değilsin" bakışı atabilir ya da hmm hoş çocukmuş diye o da senin gözünün içine bakabilir. sen gidip kızla konuşana kadar böyle devam eder.)
- evet, yaklaşık 1, 2 haftalık bakışlar sonrasında duygularını anlamıştı. bu iyiydi. (ama onun gözlerine bakıp karşılık aldığın için ona karşı içindeki aşk daha da büyüdü. belki öylesine bakıyordu belki seviyordu. gidip konuşmak tehkileydi. aşık olmuştun ve ondan siktir yemeyi kaldıramazdın.)
bunları uyguladım. o, deniz mavisi gözleri, hafif kıvırcık saçlarıyla beni benden almıştı bir kere. vazgeçemezdim ondan. ama hâlâ içimde bir siktir yeme korkusu vardı. yanına gidince "benim 3 yıldır çıktığım bir çocuk var." diyebilir veya "ben başka birinden hoşlanıyorum" deme ihtimali yüksekti. lanet olsun bunları kaldıramazdım. nitekim biraz daha bekledim. plan işe yaramıştı. artık ilk benim bakmam yerine o bakıyordu. kız hafiften kıvama gelmişti. konuşmalıydım. ozamanlar yerlerde kar vardı. biz arkadaşlarla ortaya geçmiş gelen geçene kartopu atıyorduk. güya son sınıf kimse bir şey diyemez havasına takılıyorduk. ta ki o gelene kadar geldi. bir bakış attı gözlerimi kaçırdım. lanet olsun bunu yapmamalıydım. niye gözlerimi kaçırdım ki john he neden ? dışarıda kız arkadaşlarıyla bir köşeye geçmiş. arkadaşlarım ve beni izliyordu sanki. şaka olsun diye kartopu fırlatacaktım. sonra gidip bir şey oldu mu diyecektim. evet gayet basitti. fırlattım ve bacağına gelmesi gerekirken tam suratına cup diye oturuverdi. korkmuştum onu çok seviyordum ve zarar gelmesini istemiyordum.
kız: hangi salak attı onu ?(şanslıydım benim attığımı görmemişti.)
yanındaki kız arkadaşı: şu attı şu uzun boylu olan.(siktir işte şimdi yarrağı yedim)
kız geldi ve azarladı. seni sikerim bakışı eşliğinde kız bayağı güzel konuştu küfür falan da etti. sanki öldürdük amına koyayım. sonucunda bu konuşmadan sonra gidip onunla böyle böyle ben seni seviyordum hani falan da diyemezdim. tam anlamıyla salak konumuna düşmüştüm. ondan sonrada gidip konuşma girişimlerinde bulunmadım zaten. çok sikik bir hayatım olduğuna karar verip karalar bağladım mutsuzdum. gittim evime otsbir çektim arkadaşlarımla sahillerde kafa çektim. bu olaydan sonra o siktiğimin okulunu yakıcam diye de niyetlendim benzin, mazot,kolonya falan tabii her şey gibi o da havada kaldı amına koyayım. sikeyim böyle hayatın ceremesini.
şanslı kızdır. ödev yapmak, dersi derste dinlemek zorunluluğu yoktur. çünkü çevresinde baş parmağını şöyle yere doğru bir çevirecek olsa bütün rakiplerini öldürmeye çalışan gladyatörlere benzeyen onlarca erkek vardır. o erkekleri ders notu, ödev ve bilimum angarya işler için inek sağar gibi sağar.
şanssız kızdır, çünkü yakın arkadaşları hariç diğer kız öğrenciler kendileri dururken ona gösterilen karşı cins ilgisi nedeniyle, bu arkadaşa karasularına türk balıkçı teknesi girmiş yunan hücumbotu misali, genel bir teyakkuz halindedirler. adeta nefret ederler.
genellemelerin vazgeçilmez öğesidir aynı zamanda, en salak-en güzel-çıktığı herifler hep çirkindir- baktın yetmiyor, en orospu da odur anasını satayım.