okulunu uzatmış, mezuniyetini ileri bir tarihe ertelemiş öğrenci kişinin içinde bulunduğu ruh halidir...
söz konusu öğrenci kişinin etrafındaki mezun insan sayısında ciddi bir artış bulunduğundan, bu ruh hali kendini daha çok bir geçkalmışlık hissi olarak gösterir. ilerliyen günlerde arkadaşları, dostları, sevdikleri, sevmedikleri yavaş yavaş iş bulmaya, hayatlarını bir düzene sokmaya başlarlar. hatta ve hatta aralarında nişanlalanlar, evlenenler bile olur ki bu durum söz konusu öğrenci kişisinin insanlar arasında ezilip büzülmesine, kendini adam yerine koyamamasına ve bunun bir sonucu olarak da kendisini sosyal çevresinden soyutlamasına neden olabilir...
bu duruma verilebilecek iki tür tepki vardır. birincisi "meeehhh bana ne lan !" demektir ki makbul olanı budur. ikincisi ise kişinin hırs yapması, üstündeki eziklik duygusunu üzerinden atmak için kendini kurslara, sertifikalara, sınavlara adayıp "görürsünüz lan siz ! hepinizi geçicem !" psikolojisi içerisine girmesidir ki bu durumda "anam bunlar senin neyine !" denilmesi farzdır. sen hayatın boyunca yat yat sonra sırf kendini birilerine kantılamak için koşuşturmaya başla... ncık ncık ayıp...
okul 1 sene uzamıştır ama eve 1 dönem diyerek aparatif verilir. aparatifi aldığı kesin olan aileye diğer yarısı servis edilir. o psikolojiyle bile cin olmak kesin şarttır yoksa psikoloji iyiden iyiye a.cıklar.
alt sınıflarla derslere girmenin ezikliği, mezun olmuş arkadaşlarla karşılaşıldığında hissedilen kıskançlık, birisi 'okulu ne yaptın' diye sorduğunda verilen 'eee uzadı ya bi sene' cevabının stresi, ailenin sürekli laf sokması ve başına kakması karşısında hissedilen öfke ve suçluluk duygusu vs vs. bu örnekler elbette çoğaltılabilir. açıkça bomboktur okulu uzatan öğrencinin psikolojisi.
öğrenciyi depresyona sokabilecek kadar kötüdür. eğer öğrencinin fazla dersi kalmadıysa veya derslerin hepsi alttansa okula gitmeye gerek bile kalmayabilir. bu boşluk öğrencide "bi boka yaramıyorum" şeklinde düşüncelere sebep olur. iş bulana kadar devam eder.
Kendine çokca teselli bulup, iç rahatlatan bi'psikolojidir.
Uzayan dönemimde ingilizce kursuna giderim, zaten gerekiyordu;
okulu zamanında bitirince noluyor ki, sanki mezun olanlar hemen iş mi buluyor bunların başlıcalarıdır.
bunu zorunluluktan mı yapıyor, yoksa keyfi mi ona göre değerlendirmek lazım. ben de okulumu uzattım, tabi benim ki zorunlu sebeplere giriyordu. babam kalp ameliyatı olmuştu ve memlekete gitmem gerekiyordu. Dönem içinde beklenmeyen bir durum olduğu için, okulu dondurma gibi bir şansımda olmadı. Sonrası malum, okul uzadı.
Zaten film bir yerde kopunca sonrasını toparlaması çok zor oluyor. Bir de üzerine işe başlayınca, okul işi üç bilinmeyenli denkleme dönüşmüştü. işin en kötü yanlarından bir tanesi, okula gidiyorsunuz ve kimseyi tanımıyorsunuz. Not alacak birilerini bulmaya çalışıyorsunuz. Hocalar derse katılmadığınız için doğal olarak cinslik yapıyor. Zaten işe gitmeniz gerekiyor, devamsızlık sorunları baş gösteriyor. Bunun gibi bir sürü sorunla başa çıkıyorsunuz. Zorunlu olmadıkça, okulu uzatmamakta fayda olduğunu düşünüyorum. Aksi durumda bitirmeniz çok daha zorlaşıyor.