Yarım yamalak öğretilen bilgilerde öğretmenin kendi ideolojisi de öğretilir.dersi sıkıcı görmemekle birlikte öğretmenlerin anlatış biçimiyle çekilmez hale gelen bir ders olduğunu da üzülerek görüyorum.
bana göre yeterli bilgi verilmiyor , daha ayrıntılı ve daha fazla haftalık ders saati olarak verilmesi gerekiyor.
hiçbir öğrencinin ne türk tarihini merak ettiğini ne de öğrenmek istediğini düşünüyorum , derslerin daha eğlenceli ve kalıp sözlerden olmaması gerekiyor.
tek kelime ile öğrettiği osmanlıcılık'tır. osmanlı'nın yaptığı kardeş katlinden, oğlancılıktan söz etmez. osmanlı'nın düğün hediyesi olarak toprak vermedi diye bir gecede girip devşirme askerleriyle kadınlarına tecavüz ettiği taş üstünde taş koymayıp yakıp yıkıp yağmaladığı selçuklu soyu karamanoğlulları beyliğini hain gösterir. şu an anadolu'da yaşayan türk halkının soyunun karamanoğlulları'na dayandığını söylemez. karamanoğulları soyundan geldiği söylenen atatürk'ün kurtuluş savaşını başlatmasıyla götü kurtarmak için ingiltereye kaçan sultan vahdettin'in arkasından "karamanoğlu ibrahim bey öcün alındı" diye bağıran halktan da söz etmez. o zamanlarda türkler'in neden ikinci sınıf vatandaş yerine konulup başkente sokulmadığını "türkler güvenilmezdir bağımsızlıklarını ilan edip devlet tehlikeye girmesin diye istanbul özellikle devşirmelere bırakılmıştır" der. götü kalkıp timur'a atar yaparak karı elbisesi gönderen "götün yiyorsa gel savaşalım yemiyorsa bunu giy" diyen yıldırım beyazıt'ı mağdur türk hükümdarı, timur'u düşman olarak gösterir. nitekim timur nasıl bir türk düşmanıysa ankara savaşı'nda osmanlı'yı yendikten sonra topraklarını ilhak edip kendi devletine katmaz. savaş hukukuna göre hakkı olmasına rağmen türk halkını yağmalamaz. toprakları osmanlı şehzadeleri arasında paylaştırıp geri döner. yıldırım beyazıt'a da yaptıklarına rağmen saygıyla yaklaşır. yine bu kitaplar osmanlı zamanında ağır vergilerle ezilen, mezhebi farklı diye yavuz sultan selim tarafından kılıçtan geçirilen sürülen türklerlerin kelimesini dahi etmez. "devleti yıkmak isteyen isyancılar" olarak betimler.
kısacası lisede okutulan tarih dersi türklüğünü kaybedip araplaşmış osmanlı'yı anlatır. şimdilerin "osmanlı torunlarıyız" diye geçinenlerinin temeli burada atılmıştır.
olası bir savaşta tüm dünyayı aynı anda yenebileceğimizi, abd+rusya+çin bile gelse bizi deviremeyeceklerini sanan bir gençliği türetmiştir. halbuki bunun yerine " bu kadar ülkeyi aynı anda yenebilecek olsam bile, neden durduk yere öleyim ki ? dünya'da neden bir savaş olsun ki ? bu savaşı nasıl engellerim ? " diye düşündürmeyi öğretmesi gereken derstir.
eski zamanlara göre değiştiği gördüğüm eğitimdir zira bugün lise ikici sınıfa devam eden kardeşimin bana anlattığı o şekildedir.
anlattıklarına göre hoca sınavda osmanlı devletinin en geniş sınırlara ulaştığı zaman ki dünyanın haritasını ülkelerin ismini yazmalarını istemiş. her ne kadar şikayetde etse bu güzel bir öğrenim tarzıdır ve akılda kalıcıdır ayrıca genel kültürdür. bizim zamanımızda böyle değildi ezberler giderdik.
einstein' ın dediği gibi askerliğin zorunlu olduğu ülkelerde halkı gazlamak için faşist bir tarih dersi olması gerekir. karşı daima kötüdür. ancak türk tarihinde kahraman olarak anlatılan osmanlı devleti yine kahramanlık destanının ürünü olarak anlatılan genç türkiye cumhuriyetini benimsetmek için son döneminde kötü anlatılır. yani işin aslı düzenli uygulanan bir benimsetme politikasının genç beyinler üzerindeki yansımasıdır türk okullarında anlatılan tarih dersi. kesinlikle objektif değildir. tıpkı türkiye' deki her anlatımın objektif olmadığı gibi...
sayısal öğrencilerinin çok rahat kaynatabileceği derstir. eşit ağırlıklı öğrencilerin ise kısmen kaynatabileceği sözel öğrencilerinin ise mecburen katlandığı derstir.
-sayısal öğrencisi "hocam ama önümüzde öss vaaar lütfeeen"
-eşit ağırlıklı öğrenci "hocam bizde sınava girecez fen sınıflarından farkımız ne_?"
-sözel öğrencisi "___________"
diyecek birşeyi yoktur. çünkü o tarih ona lazımdır.
"şu osmanlı artık yıkılsa da biz de kurtulsak yahu" dedirten derstir.ayrıca lise 3 te zararlı cemiyetlerle kafayı bozmuş ünitenin verdiği bıkkınlık da cabasıdır.