çağdaş türk ve dünya tarihi dersi kapsamında; sovyetlerin dağılışına kadar olan siyasi;, 99 depremine kadar ki sosyolojik olaylar enine boyuna irdelendiğinden, gerçekçi durmayan çıkarım.
tarih dersi konularının müfredata 50 yıl arayla girdiğini bilmeyen öğrencinin söylemi. yani şu anda 1960'lı yılların tarihi öğretiliyor. soğuk savaş, kore savaşı, vietnam savaşı şu anda tarih kitaplarına girmiş durumda.. bizim zamanımızda 2. dünya savaşından sonra kitap bitiyordu. bizde yakın tarihi vikipedi'den öğreniyorduk kendi çabalarımızla. ırak savaşı gürcistan savaşının tarih dersine girmesi için en az 50 yıl geçmesi gerekiyor.
taraf tutan, 'hitler kimseyi öldürmemiştir' diyebilen öğretmenlerin bulunduğunu unutmadan yorum yapılması gereken konudur. öğrencilerin çoğunun da umrunda değildir gördüğüm kadarıyla.
hitit imparatorluğunu detaylı öğretilmesinden fırsat kalmayan durum.aslında öğretilmemesi değil de öğretilememesi olmalıydı başlık.adnan menderes'ten 7.cumhurbaşkanı-mızdan*,tayyyyyyip'ten utandığımız için öğretilemiyor.bilen de bilmeyene anlatamıyor çünkü okulda siyaset yasak-mış.
mesela "deniz baykal solcuysa ben de adam değilim" derseniz disiplin suçudur.son noktayı yılmaz özdil abime bırakıyorum*. http://www.sabah.com.tr/2...02/07/yaz1365-40-107.html
bir milletin geçmişi, tarihi, varoluşu, kökeni, yerleşmesi elbette bilinmelidir. ancak hepimiz Türklere Anadolu'nun kapısının açılmasından başlayarak bu topraklar içindeki tüm devletlerin savaşları, antlaşmalarını ezberleyerek büyüdük ve 1940lerden sonrasında noktaladık tarih kitaplarındaki bilgileri. oysa geçmişi, tarihi bu kadar zengin olan, imparatorluklardan gelmiş bir milletin, elbette sonrasıda bir çok zenginlikle dolu olacaktır. ülkenin başbakanı idam edilmiştir, 10ar yıl araya 2ihtilal olmuş bir çok genci ölmüştür, tüm değerli bilim adamları, düşünürleri, yazarları teker teker ve sırayla göz göre göre öldürülmüş ve yıllarca faili meçhul kalmıştır, "susurluk" olayı olmuştur 1 dakikalık ışık kapatma eylemleri yapılmıştır, bir türlü bitmeyen, bitemeyen pkk sorunu vardır bu olayların nedeni sonucu ve hatta tarihi nedir bir çoğumuz hala bunu bilmemektedir. yazıktır ayıptır günahtır sonu çok acı olacaktır ve olmaya başlamıştır.
allahtan üniversiteye gelince yakın tarihimiz hakkında bazı şeyleri öğrenebiliyoruz sait kofoğlu gibi bir hoca sayesinde. var ol hocam...
(bkz: sait kofoğlu)
hala geçmişle yaşayan, her olayın, durumun geçmişteki gibi cereyan edeceğini uman, sanan; toplumun geçmiş olaylar üzerine yenisini koyup analiz yapmasından ödü kopan düzenin getirdiği durumdur.
daha çok ''rakip hücum oyuncuların bastırdığını görüpte kaleciye geri pas vermek'' ile aynı nitelikte bir yakınmadır.
biz gençler arasında bir anket yapılsın bakalım. deneklere de hayatlarında kaç defa bir kitapevine gidip yakın tarihimizi konu alan bir araştırma kitabı veya aynı konuyla harmanlanmış bir roman satın aldıkları sorulsun. bu deneklerin cevaplarının doğruluğunu kanıtlamak için de yalan makinası kullanılsın.
hadi bakalım?
evet bazı şeyleri bilmememiz, öğrenmememiz, merak etmememiz isteniyor olabilir. ama bu ülkede kitap okumak, araştırma yapmak yasak değil ki!
yakın tarihi karanlıklarla dolu bir ülkenin baş aktörleri bu karanlıkların düşünülmesi hatta hatırlanmasını bile suç sayarken geçmiş zaman olur ki tadında ama biz eskiden böyle böyle kahraman bir millettik hezeyanını yaşaması durumunda ortaya çıkmış eksikliktir.
buna karşılık kalem kılıçtan keskindir atasözünü bilen bir milletin düşünceye değil de tarih öncesi kahramanlığına bağlı kalması üzücüdür. üniversitelerimizde bile zorunlu ders yakın tarihimiz değildir.
bir olayın tarih olabilmesi için aradan 50 yıl geçmesi lazım. okulda öğretilen tarihimizde, tarih bilimcilerinin uygun bulduğu tarihdir. 30 yıl sonra ki öğrenciler yakın tarihimizi öğreneceklerdir.
- okullarda yakın tarih öğretilmiyor biliyor musun?
+ aman ne gerek var şekerim,kurtlar vadisi seyret.terör tarihi vardı yeni başlayanda.
- ne ilgisi var.hem yeni nesilin neler olup bittiğini bilmesi gerek değil mi?
+ aaa sen kod adı kaos u seyretmedin mi şekerim.orada bi kamyona çarptılar da türkiye karıştı.
- ufff tarih diyorum tarih..
+ aaaa anlamıyosun galiba. çemberimde gül oya vardı. orada da darbe filan olduydu.
- ??????
+ sonra hatırla sevgili var.orada da 60 lı yılların tarihi vardı.
- ........................
+ e zaten kırık kanatlarla , kurşun yarasında eski tarihi öğrenmiştik..
- tamam sustum..
evet bahsettiğim belki tarih değil doğrudan. politika..
okullarda gösterilen tarihin oldukça yetersiz olduğu ve ezberciliğin dışına çıkamadığı bir gerçek fakat üniversitedeki tarih hocamız şöyle bir açıklama getirmişti;tarih sadece ve sadece ölülerle ilgilenir.hala yaşayan bir neslin olayları tarihin alanı değildir,sosyoloji ve politika bilimlerinin alanıdır*
okullarda tarih demek osmanli demektir. sögütten kurulmasiyla baslar, uzar uzar, icigi cicigi en ince ayrintisina kadar ezberletilir. birinci dünya savasi baslar, osmanli yikilir. sonra mustafa kemal samsun'a cikar, kurtulus savasi evresi baslar. osmanli kadar uzun tutulmaz bu evre, savas kazanilir, inkilaplar bir iki cümleyle damdan düser gibi yapilir, cumhuriyet kurulur ve 10 kasimda atatürk'ün ölmesiyle tarih noktalanir bizde. o noktada biter her sey, ikinci dünya savasini bilmeyiz, cünkü devlet tarafsiz(!) kalmistir, savasa girmemisizdir. cok partili demokrasiye gecis cabalarini ve bu cabalarin getirdigi problemleri bilmeyiz, cünkü önemli degildir(!). ülkenin 30 yil icinde gördügü iki darbenin , iki muhtiranin adi bile gecmez.ama bu, gecmisten utanildigi yada hatalardan ders alindigini göstermek maksadi ile yapilmaz. asil amac cok daha farklidir, 12 eylülün dogal bir sonucu olarak ortaya cikan, planlanmis bir olaydir yakin tarih anlatilmamasi okullarda. cünkü istenilen genclik budur, düsünmeyen, üretmeyen, okumayan, kafasinda zararli(!) fikirler olmayan hatta bu fikirlerin filizlenmesine bile ortam yaratilmayan, colasini icip, sabah programlarini izleyen, gazete yerine özetleriyle yetinen, memleketi raki sofrasinda kurtarma yolu arayan, mangalda kül birakmayan, "avrupa, avrupa duye sesimizi" diye bagiran, fatih'in, yavuz'un torunu olmaktan gurur duyan, ermeni bir gazeteci öldürüldügünde ortaya cikan "hepimiz ermeniyiz" sözünü yanlis anlayip, "ne ermenesi be, ben türküm" yada "hepimiz ogünüz." diye karsilik veren... daha uzatmak mümkündür bu üc noktayi ama mesaj anlasilmistir sanirim...
devletin yaptıklarını unutturma politikasıdır. apolitik nesiller yetiştirme amacı vardır. ayrıca içi boş "yurttaş"lar yetiştirmeye yardımcı kaynaktır...
tarihi sonuçların netliğinden dem vurularak eleştirilen konu. açıkçası ben malazgirt savaşının netlikleri konusunda pek de bilgi sahibi değilim. tek bildiğim 1071 yılında alparslan önderliğindeki orduların bizanslıları yenmiş olması. kim bilir neler dönmüştür bu süreçte değil mi? tarih bu kadar net midir? tarih kitaplarına giren konular doğruluğundan emin olunan konular mıdır?
jfk suikastinde kurşunun nasıl da salto atarak adamı öldürdüğü net değilse ki hala hiçbirşey tam olarak net değildir. netice itibariyle tarihin yaratılması politika ile şekillenir. politika da insanları suya götürüp susuz getirme sanatıysa netlikten dem vurulamaz. ayrıca yakın tarihle kasıt sadece türkiye nin yakın tarihi değil, dünyanın yakın tarihidir. bugün hangi birimiz soğuk savaş yaşanan ülkelerdeki ideoliji hatalarını bilebilmekte?.. saray bosna bir tarih değil midir ya da venezüella?..