ay bir bitmediniz amk dedirten bordo klavyelileri görmemize neden olan gündem başlığıdır. hadi üniversitedede üniforma getirelim ama onlar çocuk iyide bizde çocuk olduk heleki en duyarlılarından yani çocuk küçük yaşta kendisi ve ailesinin durumuyla yüzleşmelidir. aksi halde hadi komünist olalım herkes eşit olsun . lan okulların kantininide kapatın o zaman biri yiyor diyeri bakıyor bu işlerin sonu gelmez gençler.
zaten öğle yemeği yiyecek parası bile olmayan fakir aile çocuğunun 'anne neden benim elbiselerim arkadaşlarımınki kadar güzel değil ?' sorusuna itecek insanlık dramı uygulama.
beyaz gömlek gri pantolon uygulamasında bile arkadaşlarım arasında dağlar kadar fark olurken şimdi hükümet bu farkı az görüyor olsa gerek ki fakir zengin farkını daha da belli etmeye çalışıyor hani biz halkçıydık diye sordurmuyor da değil.
bir neslin hayalidir. lan şimdi çıkmış bazı dümbükler yok çocuklar türbana bürünsün diye böyle istenmişmiş yok efenim zengin-fakir ayrımıymış. lan kaç nesil bizler şu formalardan kurtulakta sivil gelebilsek diye ciğerimiz yanar beverly hillsi izler ah çekerdik. aptal mısınız siz; çoluk çocuğa tek tip kıyafet giydirmenin manası tek tip nesil yetiştirme isteği olan dikta rejim kararlarıdır.
zengin-fakir ayrımı diyen saflara da şunu diyeyim; devlet okulu diyor, aynı mahalle diyor ne ayrımı lan.
özellikle devlet okullarında okuyan çocukların ailelerinin gelir düzeyleri askeri ücretle geçimlerini sağlamaktadırlar. Ev geçindirip aylık okul aidatı bile zor ödenen yeri gelir kırtasiye masraflarına yetişemezler. Babanın artık yüreginin bir kısmıda çocugum rencide olmasın diye aksam ne iş yapsam diye düşünmekle geçicek olmasıdır.
zengin zenginliğini, fakir fakirliğini kalemtraşıyla, kalemiyle, silgisiyle belli eder arkadaşım... bırakın bu ayakları! yok aileler maddi zarara uğrayacakmış yok bilmem neymiş... şunu bilin ki, çoğu çocuk kendi mahallesindeki okula gidiyor. bir mahallede yaşayan sakinlerin gelirleri arasında uçurum olmadığı aşikar! hiçbir şey olmaz serbest kıyafet giydiklerinde... taaa anaokulundan serbest giydirirseniz, kimse takıntı yapmaz buna...
kesinlikle olması gerekendir.
fakir-zengin ayrımı diyecekseniz, bunu çözmenin yolu tüm öğrencileri aynı çuvalın içine sokmak mı? devlet gelir adaletini sağlayamıyorsa bunun suçunu çocuklar mı çekecek a dostlar?
eminim tüm çocuklar zengir-fakir mutludur.
bırakın siyasi düşünmeyi, çocuklar rahat rahat kazak- tişört- pantolon giysin.
-dolabında doğru düzgün kıyafeti olmayan çocukların maddi durumu iyi olan öğrencilerle aralarındaki farkın en azından görünüş açısından ortadan kalkması demek,
-öğrencilerin kendilerine "Acaba yarın okula giderken ne giysem?" diye sormayıp derslerini düşünmeleri demek,
-çocukların anne babalarına "Bunu dün giydim, aynı kıyafeti yarın da giymem", "Arkadaşlarım hep farklı kıyafetler giyiyorlar, ben de istiyorum" dememeleri demek,
-bin bir zorlukla evlerine bakmaya çalışan anne babaların çocuklarına güzel kıyafetler alamadıkları için kendilerini rahatsız hissetmemeleri demek,
-öğrencinin pantolonunun kısa, kotunun yamalı, tişörtünün dikili olduğunu göstermemek için tahtadaki soruyu cevaplamaya çıkma korkusunun olmaması demek,
-çocukların "kıyafeti güzel olanlar ve kötü olanlar" diye gruplaşmamaları demek,
-kızların erkekleri, erkeklerin kızları kendilerine beğendirmeye çalışmalarının en aza indirgenmesi demek,
-çocukların sırf okula aynı kıyafetle gitmek istemediği için hasta numarası yapmaması demek,
-yine çocukların harçlıklarını sırf yeni kıyafetler almak için biriktirip, gerekirse aç kalmalarına engel olmak demektir,
-öğrencilerin okulda ilgilerini süs-püs yerine eğitim öğretime ayırıp, ilerde kendilerine güzel meslekler seçebilmeleri, güzel hayatlar yaşayabilmeleri demek....
ortada dünya kadar önemli sorun varken neden kıyafet serbestliği? gelir dağılımındaki eşitsizlik ve sınıfsal farklılık gün gibi ortadayken, neden çocuklarımız içinde kutuplaşmaya yol açıyorsunuz? güzel giyinemediği için ezilen, dalga geçilen çocuğun ruh halini hanginiz düzeltecek? sizin çocuklarınız bilmem ne özel kolejlerinde diledikleri gibi giyindiği için garibanın halinden anlamazsınız. devlet okullarını tv'de ki özel okul dizileriyle karıştırdığınız kesin. o okullarda, sizin yetiştirdiğiniz 51 bin elitist milyonerin çocukları okuyor, gariban çocukları değil. ya siz önce dilinizden düşürmediğiniz bilmem kaç bin tl kişi başı milli geliri eşit şekilde halka dağıtın, sonra milletin üstüyle başıyla uğraşın. hadi milli geliride geçtim, siz önce; iki hesap kitap öğretmeyip, performans ödevleri ile koca yılı dolduran öğretmen bozuntularını kadrolarınızdan temizleyin.
yaptığız bu gereksiz devrim için iktidarınızı ayakta lanetliyorum.
aslında somut olarak pek birşey değiştirmemektedir. Okul kıyafetleri, yoksulluk denilen "ayıbı" örten iktidar üniformalarıdır. Bu ayıpları yıllarca gizlemek bizi kimseyle eşit kılmadığı gibi kıyafet özgürlüğü de hiçbir zaman sahip olmadığımız ve olamayacağımız kıyafetleri giymek özgürlüğünü sağlamayacaktır.
Fakir zengin ogrenciden once. O kiyafetlerde saklanabilecek delici kesici aletlerle neler olur tahmin edilemez. Insiyatif turk ogrencilerin yaraticiliginda .
altında başka şeyleri serbestleştirmeye doğru adım atıldığını düşündüğüm ve özellikle ergen gençlik arasında son derece sıkıntı yaratacak durumdur. Zira, "anne ayşenin zart marka ayakkabısı var bende istiyorum", "baba berkecanın montundan almazsan matematikten çakacağım" kıvamına gelebilitesi olan bir karardır.Bu durum "ulan yaşın kadar ayakkabının topuğu var" a kadar varabilir. Ayrıca ileride 180 parça kıyafetin arasında ne giyeceğini hala bulamayanların sayısı bu şekilde artacaktır. Zamanında boşu boşuna forma olayına girilmemiştir. O yaştaki çocukların arasındaki gelir farklılıklarının yansımasının acısı zaman içinde görülecektir. Bir de, ayrıntı gibi gelse de, yeni neslin fazla gelişmiş hallerine rağmen yaşlarının her türlü tehlike arz edecek durumda ayırt edilebilmesidir forma. Şimdi görün bakalım o gençliği.Ablanız mı abiniz mi?
herkesin ağız birliği etmişçesine, bozuk plak gibi fakir-zengin çatışmasına yol açacağını düşündüğü serbestlik. öyle bir hal oldu ki çocuklara bu soruları yönelten sipikere küçücük çocuklar bu cevabı vermiştir. yani demek oluyor ki küçük çocuklar bile bu bilince vardığına göre andan itibari ile pek sorun olmayacak çatışmadır.
sosyal statü farkının iyi bir şeye sonuç olabileceği uygulama.
haberi ilk duyduğumda özellikle durumu olmayan öğrenciler için üzülmüştüm. özellikle küçük kızlar bu konuda çok acımasız. durumu olmayan öğrencileri mutlaka ezecekler, dalga geçecekler.
daha sonra bunun bazı şeylere yol açacağını düşündüm.
insan hayatı boyunca ezilir, kakılır, küfür yer 'üstünde'ki insanlardan. bu çocuk, daha ilk sınıfta bunu görürse belki bir şeyler yapabilir. bunu reddedebilir. fakir-zengin kavgasında bir umut ışığı yakabilir o ve onun gibi binlercesi.
bu ülkenin yüzde 60'lık kısmı asgari maaşın altında zorla, kıt kanaat yaşıyor. bu güçlerinin farkında değiller. hiç olmadılar.
bu çocuk bunları sorgulayacak, neden ben böyleyim, neden böyle doğdum ve karar verecek. o ve arkadaşlarının mücadele edeceğinin, burjuvaziye savaş açacağını düşünyorum. en azından umuyorum.
özetle: bu çocuklar ya parasızlığıyla ezilecek ya da onlara böcekmiş gibi bakan akranlarına karşı gelecek. bu da sorgulayan, her şeye körü körüne inanmayan ve bazı şeyleri değiştirecek yeni nesli yaratacak. umarım.
Sınıfsal çelişkileri derinleştirecek bir karar. O çocuklar, daha o yaşta marka esiri olup, ailelerini zorlayacaklar, ailelerde bu kararı alanlara Allah gani gani belanızı versin şeklinde öfkelinirse, siyaset biliminde buna "milli kriz" deniyor. Yani yönetenlerin yönetemez ve yönetilenlerin de yönetilemez hale gelmesi, sonra malum. Devrim işte böyle irrasyonel bir şeydir.
zengin ve fakir arasındaki farkı ortaya çıkaran durumdur.
mevcut durumda bile yoksul öğrenci ayakkabıları eski olduğu için sıkıntı yaşarken komple kıyafetlerin serbest olmasıyla öğrenciler arasında bariz bir şekilde ortaya çıkacak olan zengin fakir ayrımının bu insanlarda yaratacağı olumsuz psikolojiyi kimse açıklayamaz.
amacın öğrencileri tek tip kıyafetten kurtarmak olmadığını bilmeyen yok. dürüstçe ''biz türbanı ilköğretim'e sokucaz'' diyemeyenlerin bu uygulaması türkiye koşullarında ailelere ağır yükler getirecek ve birçok yeni sorun yaratacak. henüz kıyafetin maddi değerinin çok da önemli olmadığını bilmeyen çocukların psikolojisini, çocuğuna farklı kıyafetler alamayan ailelerin düştüğü zor durumun da zaten bu insanlar için önemi yok bunu biliyoruz artık. zaten mesele çocuklar olsaydı 4+4+4 gibi berbat, konuşulmamış, üzerinde çalışılmamış bir sistem bunca eleştiriye rağmen uygulanmazdı.
Sırf muhalefet olmak için muhalefet olunan konudur. Bunu ak parti yapmamış olsaydı kimse tarafından muhalefet edilmeyecek bir konu olma ihtimali yüksekti. Yok fakir çocuk zengin çocuk muhabbeti yapanlarda kendi konuştukları saçmalıkların farkıdalar biliyoruz, yemiyoruz. Tamam ilkokullara kıyafet serbestliğini chp gerçekleştirdi biz kabul ediyoruz yeterki muhalefet etmek için aptalca bahaneler aramayın.
