hakkinda ilginc anilara sahip oldugum, heyecan verici eylem. degisik bir ergendim ben, oyle cok isim olmazdi okuldan kacma denen seyle. lise birinci sinifa gelene dek bir kere bile okuldan kacma tesebbusunde bulunmamistim. sonra bir gun hayatimi degistiren ve hayatini degistirdigim biriyle tanistim, birkac ayda can ciger kuzu sarmasi olduk. ben dusunce insaniydim, o ise hareket. beni bir gun okuldan kacmaya ikna etti bu serefsiz. okulumuz da izmir'in gobeginde, ama her nasilsa arka bahce bir brezilya yagmur ormani gibi. koskocaman bir duvar var okul bahcesi ile apartmanlari ayiran, o duvari asip bir apartman bahcesine atladin mi tamam, rahatsin. okulun son gunleriydi. baska siniflardan ismini cismini bilmedigim insanlari da takmis pesine bu salak, beni de ikna etti, guya okuldan kacacagiz. bana da plan yapmak dustu. yok nasil hareket edersek suphe cekmeyiz, yok kacar gibi degil rahat gorunmeliyiz falan, goren duyan da hapishaneden kaciyoruz sanacak, oyle bir ciddiyet hakim ortaliga. neyse efendim biz bir sekilde aldik cantalari esyalari gectik o duvari, yuruyoruz. yagmur ormaninin icinden geciyoruz baya bildigin. bir ara bu pesimize takilanlardan biri 'bedenci geliyor!' diye bir feryat figan etti, en yakin arkadasim dedigim beni ikna eden serefsiz beni camurlarin icine ederek bir depar atti... neyse, bedenci falan gelmiyormus, ben ciktim camurlarin icinden, buna soylene soylene yuruyoruz. ben de tam bir izmir teyzesi ruhuna sahip bir ergendim o zamanlar, cazgirdim, kavga etmeye her an hazirdim, 'bu kizdan korkulur' dedikleri biriydim yani. tek olayim da bagirmakti, baska bir sey yok. ama nasil bagiriyorum... neyse geldik duvarin kenarina, apartman bahcesine atlayacagiz, herkes tek tek atladi, ben bakiyorum yok arkadas cok yuksek ben atlayamam. etek falan da var, is zor yani. oturdum oraya agliyorum bildigin atlayamam ben diye. krize girdim bildiginiz. sonra apartmanin balkonlarindan birine atletli, sigara tutturen bir adam cikti, basladi bize bagirmaya... 'yok efendim cok gurultulusunuz vay efendim sizi okula sikayet edicem' falan filan derken, ben basladim bu adamla bir guzel atismaya. adam bir yumruk atsa direkt felc olacagim gercegi aklima gelmedi. sen misin biz ogrencileri sikayet etmekle tehdit eden, yok efendim alti ustu okuldan kaciyoruz (goren duyan da okuldan kacma konusunda profesyonel sanacak), vay efendim sen hic genc olmadin mi... neyse adam iceri girdi kufurler savura savura (izmir teyzesi kavgayi kazandi beyler, yaslaninca da otobuslerde kavga ederim artik), ben de o duvari bir sekilde atladim. her yerim camur tabii. bir daha da okuldan kacmamaya yemin ettim ancak cok kereler bozdum o yemini... serefsiz arkadasim sagolsun. 'serefsiz' sifati ustune yapisti tabii sonra, hep oyle cagirir oldum.
zorunlu olan herşeyden kaçmak güzeldir. okuldan kaçmak ta güzeldir.
hele de kişi keyfine fazlaca düşkünse daha bir güzeldir.
sonradan olacakları göze alabilen varsın kaçsın.
ya abi nolacak birgünden birşey olmaz dersiniz ve bir bakarsınız artık kaçmadan duramaz olmuşsunuz devamsızlık olmuş 40 gün..
Ama genede güzeldi ya çok eğlendik yeni yerler gördük dersiniz..
Genellikle sınıfta kalma nedenidir..
okuldan kaçılmaz. okul kovalamaz kişinin arkasından. okulu gün içinde terk etmektir yapılan eylem. ertesi gün yine kendinizi o'na teslim edeceğinizi bilerek. okulu terketmek, herkesin içinde bir miktar bulunan asiliğin, yasaklara karşı gelmenin olası en küçük çapta bir göstergesidir. okula gitme zorunluluğu olmasa kaçmanın/terketmenin bir manası, tadı zevki kalmazdı emin olun. büyüklerimiz sigara içmeyin diye defaatle söylediği için günde iki paket içiyordum ben. çocukluğumu yasaklara karşı gelme adına iki paket sigaraya satmıştım.
ilkokulda derse geç girilir.
lisede okuldan kaçılır.
üniversitede derse girilmez veya okula gidilmez. kaçma yoktur yani; derse girilir veya girilmez, okula gidilir veya gidilmez. özlemle anılır "okuldan kaçma" eylemini gerçekleştirmek.
üniversite hayatına başlayınca özlem duyulan şeylerin başında gelir. Ne bilim arkadaş işin ayrı bi asiliği vardı. böle üstünde üniforman etrafta aylak aylak dolaşırdın, kafelere giderdin. Sevgilinle buluşup gezerdin, tozardın...
Bomba bir aktivitedir. Servise binmeye indiğiniz saat 08:00 civarı vakitten akşam 16:00'lara kadar sokaklarda sürtersiniz. Çok zevklidir gerçi ama eve dönemiyor olmaktan dolayı avare avare dolaşmaya mahkumsunuzdur. Atari salonları, sinemalar en ideal zaman öldürme yollarıdır. Ben bir keresinde (bkz: Forrest Gump) filmine gitmiştim, film beklediğimden uzun çıktığından, eve normalde döndüğümden geç dönüp, suçu trafiğe atmıştım. :)
dünyanın hiç bir yerinde böylesine ağır bir öğretim sistemi olmamasına rağmen haftada 40 saat ders gören, ortalama 7 dakika mola alabilen, derslerden kusma noktasına gelmiş zavallı öğrencinin geçici bir zaferidir.
sabahın köründe açılmamış internet kafenin başında beklemeyi, devamsızlığın alıp başını götürmesini, derse girildikten sonra ise disipline gitme riskini göze alan öğrencinin yaptığı eylem. (bkz: okuldan firar) (bkz: ilginç disipline gitme yöntemleri)
tam kacacakken mudurun sinafa girmesi ve biri bile kacarsa disipline gidersiniz demesiyle huzunlu bisekilde sonlanabilen aktivite.hele son 1 ay okula pek ugranmaz.