2004-2008 yıllarına tekabül ederdi, müdür yardımcıları sınıflara baskın yapıp öğrencileri ve sınıfı ararlardı, buldukları cep telefonlarını toplar ve el koyup 1 hafta sonra verirlerdi, önceden haber alan sınıflar çeşitli yöntemlerle telefonlarını gizlerlerdi, bu yöntemler arasında tahtanın arkasına sabitlemek, poşete koyup çöpe koymak, sıranın altına bantlamak vardı, okul yılları çok güzeldi...
bir de bunun tetris toplanan versiyonu vardır ki o versiyon bizleri vurmuştur. sınıfa aniden giren müdür yardımcısı "kimse kıpırdamasın, eller havaya" dediğin anda öğretmenin şaşkınlık içinde "ne oluyor hocam?" sorusuna gayet cidd bir ifadeyle "operasyon yapıyoruz hocam" dediği an hala gözlerimin önündedir.
Yaklaşık iki sene kadar öncesinde dahi yaşanan durum. Dersin ortasında kapıyı açıp sınıfa 'dalan' müdür, müdür yardımcısı ve yanında iki öğretmen "ayrıca 2 dakika önce size canım gülüm ders anlatan öğretmende havalara girer, size tecavüzcü yada katil gözüyle bakmaya başlar ve bu yeni guruba dahil olur." herkesi tahtaya toplar. Tabi sıralardan soyutlanınca insanın çantasındakini saklaması gibi bir durum sözkonusu olmuyor. Bütün kozmetik malzemerine, çakı, törpü, tırnak makası sabuna dahi el koyarlardı. Hatta birkeresinde sınıfa gelip telefonlarımızı güzellikle isteyen hocaya herkes telefonlarını vermişti de, bizi 1 ay süründürmüştü. işin ilginç yanı, arama yapılmaması ve telefonunu vermeyenlerin kendilerini kasmaya bile gerek duymamasıydı.
2002-2008 yıllarına tekabül ederdi, müdür yardımcıları sınıflara baskın yapıp öğrencileri ve sınıfı ararlardı, buldukları cep telefonlarını toplar ve el koyup 1 hafta sonra verirlerdi, önceden haber alan sınıflar çeşitli yöntemlerle telefonlarını gizlerlerdi, bu yöntemler arasında tahtanın arkasına sabitlemek, poşete koyup çöpe koymak, sıranın altına bantlamak vardı, okul yılları çok güzeldi...
Bu arama durumlarına karşı bizi çare aramaya ittiler. Biz de oturduğumuz sıranın altına meyve suyu kutusunu üstten delip telefon yuvası yapmıştık sonra da o kutuyu iki kişinin de ani baskınlarda telefonu hızlıca kutuya koyabileceği şekilde yapıştırmıştık. Birkaç kez arama olmuştu ve telefonları hemen kutuya atmıştık stressiz, heyecansiz bir arama olmuştu bizim için.