Öyle bir duygu arasında kaldığımda ben hep gitmedim; çünkü götün okumak istiyorsa, yiyorsa zaten okumak için çırpınırsın, okulu sevdiğim yıllarda ilkokulda yıl boyu en fazla 1,5 ila 2 gün devamsızlık yapardım o da mutlaka hastalıkla geçerdi. E sonra lisede arafta kalınca, evde kalmayı tercih ettim ve lise son sınıfta okulu bıraktım, sonra 3 sene sanayide çalıştım, mesleği elime aldım ve bu iş cepte okula geri döneyim dedim açıktan son sınıfı bitirdim, bu sene bebelerle ygs ye gireceğim, okuyup, mesleğimi elime alıp, avrupaya gideceğim, sanayide çalışırken içimden ingilizce olarak yaptığım işi söylerdim, ilk günden takımların ismini türkçe ve ingilizce öğrendim 2. Gün almancasını öğrendim ve olur da avrupaya gidersem ne yaptığımı yapacağımı ingilizce olarak ezberledim. Zaten çıraklara dahi öğretmeye çalıştım ama kafasız oldukları için kafaları basmadı.
Bu sayede avrupada araba sektöründe montaj işiyle uğraşabilirim ama okuyup, diploma ile çalışmak varken, 4000 € için araba sektöründe ezilmeye gerek yok. Gerçi bu ülke kadar ezilmezsin, asgari ücret altında çalışıp, 12 saate varan hatta yer yer aşan bir ülkede 8 saat çalışıp,1 dk fazladan devam edene para cezası yazan avrupa ülkesinde ezilmezsin, o yüzden okumak orda masa başı çalışmak daha iyi. 4000 € da az para değil bugün o para 15.600 tl ye denk olduğu için ezilmek bile güzel yani.
Abi yapsinlat şu okul saatini 9 o zaman 1 ders çıkarsınlar hep giderim ama sabahın köründe insanın gidesi gelmiyor karanlikta gidiyoz zaten kısacası istenen gitmemek yapilan eylem gitmek.