tatil günü okula gidilmiş olabilir yada zaten amaç okula gitmek değildir okul bir neden gösterme amaçlı kullanılır ve rota değiştirilerek farklı bir yöne kayılır.
her defasında; eve dönüldüğü an vicdan azabına ve kendisini bok çuvalı gibi hissetmesine sebep olur. hemen sağduyu devreye girer;
-seni annen baban bunun için mi okula yolluyor?
-sen ne işe yararsın?
Daha kötüsü vardır Avcılar'dan Beşiktaş'a kursa gidilir ancak oraya kadar gitmişken sahilde çay içelim, Üsküdar'da çay içelim derken derse girilmez. Sonuç olarak verdiğiniz para boşa gider. **
bazen muhabbet derse tercih edilir, bazen de, 70 km yol gidersiniz tek ders için ve bölüm başkanınızın, ''bu gün ders anlatasım yok yaeee'' nidasını duyarsınız ki bu gerçekten en berbatıdır.
süper klasik bir ortadirek amaaan model öğrenci ritüeli.. aslında amaç kesinlikle derse girmek falan değildir.. ama öğrenci bunu kendine bile söylemekten imtina eder.. çünkü en umursamaz öğrencinin bile zihninin en derinliklerinde "lan napıyorum ben dersene girsene artık" vardır.. ama kimi girer kimi girmez.. böylede biter işte öğrencilik.. vay be ne çabuk bitmiş..
mezun olmadan önce *; karakterimle bütünleşmiş olan, arkadaşların alıştığı durumdur. ben zaten hoca anlatınca anlamıyorum bahanesine sığınılır, şu an yıkılmış durumda olan speed cafe'de muhabbete dalınır; tavla'nın yasaklanmasından önce yaşanılan bir durum ise, mutlaka tavla kapılır, yanına türk kahvesi söylenir. ** dersten çıkanlara "imzayı attınız dimi?" sorusu sorulduktan sonra, büyük bir huzurla evin yolu tutulur. görev tamamlanır.