evinin biraz uzak oluşu tahmininde bulunduğum ve bundan mütevellit yürümeyi sevmediği çıkarımına vardığım halkım öğretmenidir. daha çok 90'lı yıllarda gözlemlenen bir öğretmen türüydü bu. ama hala bazı yerlerde bu öğretmenlerden var. bunların belediye arabalarıyla alış-verişi yoktur. birçokları bir araba ve ona paralel olarak benzine ayıracak maddi gelirden de yoksundurlar. belki de sadece spor amaçlı böyle okula geliyordur. ama ciddi ciddi cimriliktense işte o öğretmen hakkındaki görüşler 180 derece değişime uğrar. okulda öğrencilerin alay konusu olur çıkarlar.
' Memur maaşıyla ailemi mi geçindireyim, faturamı mı ödeyeyeim, araba mı alayım ' mesajı vermeye çalışan öğretmendir.
Okulumda vardı böyle bir öğretmen, kendisini pek sevmememe rağmen gözlerim dolmuştu onu bisiklete binerken gördüğümde.
ayy...
bu bana lisedeki rehberlik öğretmenimi hatırlattı.
o bahçeden bisikleti ile içeri girdiğinde öğrencilerde yüzünde kaypak bir gülümseme oluşurdu.
evet benimde güldüğüm olurdu;
şimdi düşünüyorum da araba ya da bisiklet;
o öğretmen aksatmadan geliyor ya gerisi boş.
ama o yaşlarda herşey dalga gelir öğrencilere.
yine olsa yine gülerim herhalde sanırım galiba.
şimdi iş arkadaşım bisikletle gelse
gülmek ne kelime yıkılırım kahkahadan
ama kötü bişey olduğundan değil tabiki.
komik işte hepsi bu...