genellikle arabanın içinde müslüm, ferdi, ismail yk, dj akman veya o dönemin gözde hareketli parçaları çalar. fakat o şahinde doğru düzgün ses sistemi olmadığından ses cızırtılı çıkar. ve eğer woofer varsa aracın plakası sallanır. hoş olmaz. içi,ndekiler malumunuz apaçidir.
evladım onlar genelde kırmızı doğanla değil beyaz şahinle apaçilik yaparlardı 90'lı yılların sonunda. o zamanlar böyle apaçi mapaçi diye kavramlar pek yoktu tabi, onlara daha ziyade maganda yada kıro denirdi. öncelikle şahin marka beyaz renk arabayı alırlar ve "koni" denilen amortisörlerle yere yapıştırırlardı, lastikleri daha ziyade o zamanın iyi lastik markalarından bridgestone'un beyaz yazılı "eager" serisi olurdu, jantları ise ekseriyetle "cms 40" diye tabir edilen modelden seçilirken camlar kesinlikle karartılırdı. pioneer diye bir markanın teypleri kullanılırdı genelde, arkaya ise aynı markanın "6985" adındaki kolonlarından doldurulurdu. egzos sisteminde ise orjinali "abarth" olan ama bu apaçilerin "abartı egzos" olarak telaffuz ettikleri sistem kullanılır tüm mahallenin kulaklarının ırzına geçerlerdi. bu araçların kronik problemi ise patinajsız kalkmamaları ve kaymadan durmamalarıdır. hatta durma problemi için sonradan takılan "asd" sistemleri kullanılsada pek kar etmemiştir.