isimlerden ziyade "yapılana isim verme" işlemi tuhaftır. Ramazan ayında iftar verip de tvlerde boy boy ropörtaj vermek kabilindendir. Oysa dinî öğretimiz "Sağ elin verdiğini sol el duymayacak" demektedir. Yapılan iyiliğe gösteriş, enaniyet bulaşır korkusuyla tüm ihtimalleri önleyerek yapılsın hayır işleri denmek istenir. Takdirin kimden beklendiğine iyi karar vermek; halka ilanı bırakıp Hak için hayır hasenat yapmak gerekmektedir.
"ulan bu adı altın harflerle tarihe yazdıramıycam galiba, hiç olmadı bi okul yaptırayım onun girişine büyük puntolarla yazsınlar adımı" diyen bir zihniyetin ürünü olabilir, okuyan öğrenci için bazen sorun olabilir, okulun acayip bir ismi varsa dalga geçen çok olur.
tuhaf bir durumdur. özellikle istanbul'da hayırseverler tarafından yaptırılan okul isimlerine şöyle bir baktığınızda, hemen dikkatinizi çeker. acaba okul yaptırırken, hayırsever olmanın yanı sıra tuhaf isim sahibi olmak da mı gerekiyor?!
