okul takımına seçilip bütün derslerden yırtmak

entry5 galeri0
    1.
  1. şimdisini bilmem amma eskiden böyle bir şey vardı, hemi de nasıl var ya.. her liseli erkeğin hayaliydi bu.

    ne yap yap, okul takımlarından birine seçil, ve göte girmesi muhtemel tüm derslerden yırt (matematik dahil lan) abareyyy, müthiş bir şey.
    ben liseyi bitireli tam 10 sene oluyor, o zamanlar okulların 3 kulvarda takımı olurdu; futbol, voleybol ve basketbol.
    e tabii takdir edersiniz ki, en revaçta olanı, en karizma, en seksi, en vay amısına koyam olanı futbol takımıydı.
    captain tsubasa izleyerek büyümüş bir neslin, yamularak, isyanlara gelerek, eğrile büğrüle giden o topun 7 gün boyunca kaleye varamayışını büyük bir heyecanla izlemiş bir neferi olarak, benim de en büyük hayalim okulun futbol takımına seçilmekti.

    herkes ip gibi sıraya dizilip, kapçık ağızlı okul müdürünün, kafa siken uzun nasihatlerini dinlemek zorunda kalırken, kravat takmayanlar, cöle sürenler, saçı sakalı uzun olanlar, ceketsiz gelenler içeri alınmayıp, envai çeşit cezaya çarptırılırken, okul takımının artiz elemanları, aşortmanlarıyla salına salına, sırıta sırıta, sakız çiğneye çiğneye geçip giderlerdi istedikleri yere.

    biz hasan 2 salak osman 4 ezberlerken, onlar arka bahçede gelişine vururlardı muz ortalara.
    biz endoplazmik retikuluma golgi aygıtı takarkene, onlar meşin yuvarlağı takarlardı doksan diye tabir edilen iki direk arasına.
    biz tanjant, kotanjant, sinüs, kosinüs çizgilerinde şuurumuzu yitirmişken, onların sikinde değildi dünya, orta yuvarlağın kendi alanlarına bakan kısmında.
    biz x'e gereğinden fazla değer verip, y'yi bulmaya çalışırken çok bilinmeyenli denklemlerde, onlar üst üste goller bulurlardı, ani gelişen kontra ataklarda.
    ve biz öğle paydoslarında çavuşu tokatlarken, duvarları yemyeşil sümüklerle bezeli okul helalarında, onlar okulun en güzel kızlarıyla sürterlerdi, cafelerde, diskolarda ve de barlarda...

    üstelik hiçbir derse, yazılıya, sözlüye katılmadan, tüm derslerden geçerlerdi yıl sonunda.
    çok imrenirdik, hep imrenirdik bu piçlere, götümüzü isteseler verirdik, biz de takıma girebilelim diye.

    ilk başlarda kafadan forvet adayıydım, bileklerime hakim, hava toplarında etkiliydim amısına koyam, ama olmadı.. sonra orta saha takılayım dedim, hani hızlı düşünürüm biliyon mu, tak tak tak, atağa kaldırırım takımı, ı ıh gene olmadı... sonra dedim, lan ben bek güzel sağ açık oynarım, yardırır giderim, sıfıra iner iki kere basarım yuvarlağa didim, gene tıraş..
    hocam bari defansta durayım dedim lan, top geçer adam geçmez? ı ıh, senden bi sikim olmaz dedi.
    en son üçüncü kaleciliğe razıydım.. ama gene olmadı...

    okul takımına seçilemedim ama bitmek tükenmek bilmeyen azmim sayesinde (azimle osuran dağları devirir) birçok dersten yırtmayı başardım!
    sınıfın ve bölümün tiyatro kolu başkanı, okulun maskotu (şebeği) ve pek tabii okul takımının da resmi amigosu olmuştum.
    artık en sayısal derslerde bile, bir nöbetçi öğrenci sınıfa giriyor ve; ''hocam milli'yi bilmem kim bey çağırıyor, provaları varmış'' diyerek beni işkenceden kurtarıyordu, kasıla kasıla siktir olup gidiyordum.

    ve maçlarda tribün reyizi olarak aceyip hatun kaldırıyordum;

    kaldır elleri kaldıııır, ooooo ooooo oooooooo, tekniğin elindeeee tornavidasııııığ zorlamaaaa zorlamaaa girer kafasıııığğ! anadolu meslek gol gibi destek anadolu meslek gol gibi destek!
    4 ...
  2. 2.
  3. okul takımına seçildiğimde yırtarız derslerden demiştim ki hoca hiçbir maçta oynatmadı beni 1 dakika bile oynatmadı teknik direktör olan kel müdür.
    0 ...
  4. 3.
  5. lisede basket takımının kaptanıydım. kafama göre çok canım sıkkın olduğunda hocalarıma beden öğretmenimiz çağrıyor diyip derslere girmezdim. kafamı dağıtırdım, sonrada sinsice beden hocasının yanına gidip olayı anlatır beni irade etmesini isterdim... ona karşı hep saygılı olduğumdan dolayı ses çıkarmazdı. onu zor duruma düşürdüğümü şimdi anlıyorum. burdan önce teşekkür edeyim canan hocaya...

    yine sinirlerim bozulmuştu beni beden hocası çağırdı yalanı ile vınladım gittim dersten... alman lisesini bilenler bilir, yangın merdivenlerine kafanıza göre çıkıp kafa dinleyip galata kulesini izleyip, köprüye selam çakabilirsiniz. gittim oturdum en üst kattaki merdivenlere denize bakıyorum. hemde ağlıyorum sessizce. saatime baktım zilin çalmasına az kaldığını anlayınca, ayağa kalktım, tam bir adım atıcaktım başım döndü tutuncak yer arıyorum deli gibi. eğer düşersem, merdivenlerden düşmeyi bırak lisenin bahçesine yapışır geberirim. aklımda bu düşünce ile tutunacak yer ararken omzumda bir el hissetim. kafamı kaldırdım baktım canan hoca, hem sinirli hem üzülmüş bana bakıyor çek çeke beni okula soktu. tek sorusu;

    -ya düşüp ölseydin ve benim adımı kullanarak sınıftan çıkıyorsun bahçede cesedini kazırlarken, insanlar benim yanımda olduğunu sandıklarından benim başıma patlıcaksın farkındasın değil mi dedi.

    kızamadım o anda bir daha hiç böyle bir yalan söylemedim. ama çok oturdu dedikleri içime, kadın haklıydı.

    tamam dersi yırtmak çok güzel evet popilerde oluyorsunuz takıma girince, ama maç zamanı ve gerçekten hoca çağrıyorsa gidin arkadaşım. valla bak.
    0 ...
  6. 4.
  7. lisedeyken okul takımının sol açığıydım ve okulun tarihindeki en büyün başarıyı elde etmiştik. şehir şehir gezerek türkiye yarı finallerine yükselmiştik ve türkiye 11.si olmayı başarmıştık. üstelik bir anadolu lisesiydik. bizim dışımızdaki bütün takımlar, büyük takımların alt yapılarından ve genç milli takımdan oyuncular barındırıyordu. vel hasılı kelam; yazar kardeşimizin yaptığı tespit doğrudur, çoğu hoca sınavlarda kolaylık göstermişti , ayrıca alttan fizik dersi sorumluluk sınavıma antrenörüm girmişti ve kitap açmama izin vermişti böylece geçmiştim. (bkz: bu da böyle bir anı)
    0 ...
  8. 5.
  9. lise zamanlarında, okul takımı başarı sağlamışsa olabilecek eylem zira bir başarı sağlanamamışsa, o zaman yandığınızın resmidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük