Çok aç olundugundan mıdır nedir hep güzel yaad edilir, ne güzel tost yapıyorlardı diye. Halbuki git bak nasıl leş ortamda yapılıyordur, git kaldırım yala daha hijyenik.
lise yıllarında okulun konumu sebebi ile hiç muhatap olmadığımız tostlardır. tam kumkapının merkezinde idi bizim okul. aşağısı sahil yukarısı sultanahmet. dolayısı ile her taraf büfe ve lokanta dolu. kantindeki içerisinde "hiçbir şey" olmayan kare biçimindeki ( sünger bob gibi ) tost ile aynı paraya iki yarım halinde makineye basılıp tek kağıda sarılan tam ekmek salçalı tost vardı.
bugünün parası ile atıyorum 10 liraya avuç içi kadar saydam kaşarlı ve sucuk olup olmadığı muallakta olan yuvarlak bir şey olan tostu yalayıp ( ısıracak bir şey yoktu lan ancak yalayıp yutarsın ) daha da acıkana kadar tam ekmek salçalı tostu gömüyordun akşama kadar idare ediyordu. o tostçu var ya aldığı hayır duası ile cennetlik olmuştur cennetlik kaç kişiyi doyurdu senelerce..
annenin evde yaptığı bol sucuklu tostlarda bile yakalanamayan bir tada sahip, boş salçalı ekmekten ibaret olan yiyecek. üstüne sürülen "sulu salça" vazgeçilmezdir.
hijyenden olduğunu düşündüğüm * bir neden veya nedenlerden dolayı tostun içindeki kaşarın lazerle kesilip, arkası gözükecek şekilde şeffaf halde ekmeğin arasına bırakıldığı inancındayım. ***
içindeki kaşarlar milimetrik hesaplamalarla kesilir. mümkünse sadece kaşarlı yiyin, çünkü karışık tostun içine konan sucuğun geçmişi pek iç açıcı olmayabilir.