hemen bakarım. ingilizce, türkçe ya da osmanlıca fark etmez, okuduğum bir metinde anlamını bildiğim kelime olduğunda rahatsız oluyorum. hatta bu yaşa geldim hala hazırlık sınıfı öğrencileri gibi yeni öğrendiğim kelimeleri not alıp bir süre ara ara baktığım bile oluyor. dahası da var. ingilizce film izlerken filmde anlamını bilmediğim kelime olunca filmi durdurup kelimeye bakıyorum. kelimelerle uğraşmaktan keyif aldığımı söyleyebilirim.
Yoktur; onu öğrenmeden diğer cümleye geçmem. Hatta film ve dizi seyrederken de böyledir. Bazı vakitler 45 dakikalık diziyi üç-dört saatte bitiremediğim de olur; anlamı, etimolojisi derken sadece bir kelime etrafında ne büyük bir dünyanın iç içe olduğunu görmek ve keşfetmenin zevki de cabası.