lisedeyken bendim. Güzel bir akdeniz şehrinden fen lisesi uğruna niğde gibi allahın unuttuğu bir şehre 4 sene için gittim. bela bir şehirdi. 2.5 sene nefret ederek yaşadım. sonra hayatımın ortasına koyduğum insanları bulunca yaşanır hale geldi. şehirleri yaşanır kılan o şehirdeki insanlarınızdır unutmayın.
askerlik yaptığı şehirden nefret eden insan psikolojisinden daha iyidir. okul bittikten sonra nefret edilen şehir özlenebilir belki ama askerlik yaptığın şehir için ay şey söz konusu değildir.
Üniversite Sınavları'na hazırlık sırasında kurulan mübalağa yüklü hayallerin neticesinde iyice körüklenmiş sevincin hayallerle hayatların Çok farklı Çıkmasıyla nefrete dönüştüğü durum. Bitsede gitsek
her ilde en az bir üniversite, şehirlerimizin gelişmişlik/sosyallik durumu ve üniversite sınavlarına hazırlanılırken düşlenen üniversite hayatı göz önüne alınırsa, sayılarının çok fazla olduğuna emin olduğum öğrenci topluluğu.
yıllar geçtikçe bu sevmeme durumu ortadan kalkar genelde.
(bkz: bolvadin) de okumuş öğrencidir. yobazlıkta tavan yapmış insanım diye geçinen zerzavatların arasında gençliğinin en güzel yıllarını heba etmiş öğrencidir. bir da o mallıkta birbiri ile yarışan insan müsvettelerinin öğrenci ortamlarına girme çabası yok mu, insanı çok güldürmüştür. bal patağine konmaya çalışan sinekler gibidir. pis iğrenç ve tiksinç. hadi bakalım doğru hak ettiğiniz yere.
öğretim süresi boyunca hiç mutlu olamayacak, her okula gidişinde evde olmanın hayalini kuracak, dönem sonlarında erasmus vb. ve nakil düşüncesiyle hayata tutunmaya çalışan öğrenci kimsedir. okula devam edişinin sebebi ailesinin o ana kadarki emeğini boşa çıkarmama isteği ve mezuniyet sonrasındaki iş hayatındaki ufak maaş artışlarıdır.