yalnız kalan ruhların bunalıma girdiği dönemlerde okuduğu herhangi bir kitaptaki herhangi bir kahramana aşık olması sorunsalıdır.kahramanı hayalinde kişileştirir ve sonrada sanki o varmış gibi hayata uyarlar.ruh halinin düzelmesiyle geçecek olan hede.**
çok uzun yıllar hayal ettim karşıma (bkz: kumral ada mavi tuna)"dan fırlamış bir "tuna atacan" çıksa diye ama doğan gökay"ın da dediği gibi "hayat bir romana hiç benzemez, bazılarımız olacakları önceden sezebilsek de tarihin akışını değiştiremeyiz.buna ancak romanlarda ve filmlerde gücümüz yeter, bu yüzden çılgınlar gibi tutkunuzdur sinema ve edebiyata".
şemse aşık olmak için mevlana olmak gerek eyvallah da, şemsi imal eden şey, kaynak neydi diye düşünmeden kendini alamayan her insan bence bu soruya mevlana diye cevap verir. sanki mevlanayı şemse bağlayan şey, şemsin mevlanayla beraberken harekete geçen bir elektromanyetik alan.. belki de şems çok da aşık olunası değildi, mevlananın aşık olası vardı.
aşık olmaktan çok karakterden etkilenmek olarak değerlendirilmesi doğru olacak önermedir. Içine düştüğüm durumdur aynı zamanda. Var olmayan ve var olmayacak karakterden etkilenmemek en mantıklısı olacaktır.
aşık olmak ya da benzeştirmek, özdeşleştirmek de denirse tabii (bkz: şebnem şibumi) örneğini verebileceğim önerme. benzetilen kız da sayfalardaki emsali kadar gaddarsa "okuduğu kitaptaki kahramana gıcık olmak" şeklinde de değiştirilebilecek önerme.