okan bayülgen ve yanındaki komik zevat, çocuk düşünce ya da canı acıdığında gülün o susar falan demiş, pedagojik anlamda saçmalamış. hem de bu konuda bilgisi olmayan bir dünya insana pedagojik bir zorunluluk gibi sunmuş, hasılı bok yemiş. çocuk düştüğünde ya da canı acıdığında, onunla beraber üzülmek ve acısına ortak olmak gerekir. bu çocukla empati kurma anlamına gelir. anlaşıldığını düşünen ve acısını paylaşan çocuğun can acısı azalmasa bile yüreğinin, yalnızlığının acısı azalır. örneğin çocuğunuz düştü ve dizi acıyor. o ağlarken yanına gidip ne olduğunu soracaksınız ve onunla beraber üzüleceksiniz. kısa zamanda gözyaşları son bulacaktır. anlaşılan ve acısında yalnız olmadığını hisseden çocuk bu tarz travmaları daha kolay atlatır. schopenhower'i dinlemek gerekir şöyle der ''insan insanın acıdaşıdır''. bu sadece çocuk için değil diğer bütün insanlarla ilişkimizde geçerlidir. yalnızlık duygusunun aşılması çok önemli.
haklı oldukları kısım çocuğun suçlandığı kısımdır bu da pepee nin pedagojik eksikliğidir. suçlamak yerine alternatif ve acısız çözümler sunulabilirdi. bu konuda da okan bayülgen haklı.