adam programlarında "ben ingilizce bilmem"i üstüne basa basa söylerken tevazu etmediğini düşünmediniz mi hiç?
yalnız,
kelimelerin taşıdıkları bir anlamı olduğunu, kelimelerin aslında kendilerine addedilen anlamlarla birşeyler ifade etmeye yaradığını bilmek, bir dilde var olan kelimenin diğer dildeki karşılığını bilmeye tercih edilir. kelimeyi var eden ona yüklenen anlamdır. varlığını sürdürmesi de ifadenin aracısı olarak kullanılmasıyla olur.
okan bayülgen birşeyler ifade etmeye çalışıyor. diğer yandan o göklere çıkarılan bir sürü (evet tam olarak bir adet sürüden söz ediyorum) bildiği kelimelerle scrabble oynayabiliyor sadece.
webcam dan bağlantı yapıldığı düşünüldüğünde seslerin kesik kesik gitmesi durumunu göz önünde bulundurarak özellikle yavaş yapılmış konuşmadır. ayrıca okan ingilizcesini değil kampanyayı öne çıkarmıştır. tebrikler.
"hata yapmıyım" kaygısıyla gerçekleştirilen bir konuşmaya benziyor. ama bir fatih terim vakası yok tabii ki. fakat çok yavaş olmuş bu sefer de. kelimeleri 2 saniye arayla söylüyor neredeyse. tabi heyecanda var biraz. eee boru değil bu dünya çapında bir kanala çıkıyosun. kendi programında öttüğün gibi "hakkı abi hakikaten müthiş bi kampanya, fevkalade" falan diye ötemezsin bol keseden.
edit: nasıl atlamışım lan. helal olsun bu arada. gerek bu şekilde gerek ilk günden itibaren çok ciddi katkısı oldu bu dönemde dayanışma adına.