Olağanüstü hal uygulaması olduğu sıralarda, ohal bölgelerinde görev yapan askerlere ödenen tazminat.
Ben er olarak yanlış hatırlamıyorsam 90 milyon alıyordum, onbaşı çavuş daha fazla alıyordu, uzmanı, astsubayı, subayı siz düşünün, tabi o sırada savunma sanayine yapılan yatırım ki yatırım derken silah vb. Alımlar ve bu alım anlaşmaları sayesinde oluşan nemaları hesaba katmıyorum hiç.
Askerlik yaptığım elazığ ohal bölgesi olmamasına rağmen bağlı olduğum tabur ohal bölgesi olan tunceli ye bağlıydı, bu nedenle ohal tazminatı alıyorduk.
Bunu okuyunca tabiiki alacaklar, hakları diyenler olacaktır, lakin bu kadar saf olmaya gerek yok, uzun yıllar pekekenin bitmemesinin az da olsa nedeni bu uygulamadır, askere 2.5 milyon maaş verip 90 milyon tazminat verirsen o asker ohalin dolayısıyla terörün bitmesini istemez, eri örnek verdim ama asıl bahsettiğim rütbelilerdir, ohal bölgesinde yetki onlarda çünkü, istediği sınırdan geçer yada geçemez, malatyalı bir başçavuş operasyon sırasında hint keneviri gördük komutanım dediğimizde "boşverin kendileri içiyordur" demişti, gerçi bizim arkadaşlardan da bir miktar cebine atan olmuştu.
Devlet zaman zaman yanlış politikalar izliyor ve bunun cezasını halk ödüyor ohal tazminatı da bu hatalardan biridir.
Maalesef tek sorun bu değildir, ülke olarak, halk olarak birşeylerden nemalanma peşinde koştuğumuz, namusu, adaleti, emeği unuttuğumuz sürece burnumuz boktan çıkmayacak.