bir süredir yazıları arasında sektiğim yazar. görünen o ki aklı, na akıl ile değiştirmişlerle çekişmesini dokuz aylık bir giri orucuyla taçlandırmış. neyse, umarım iftar vakti bir an evvel gelir de akıl yansımalarını sözlük bozkırlarında yeniden dalgalandırır.
beni spartakü.. kara mura.. oh beb.. edip shar.. eeeyyt hepsi benim ulen demek zorunda bırakan yazar. şizofrene basmasam onu ben sanacağım. yazmaz, yontar putlardan olma hayali kahramanların esir aldığı ölü canları. bilir ki rodin gibi; sizi içine hapseden, içinde doğduğunuz o mermer bloğun içinde insan var. korkmayın, sadece fazlalıkları alacak, siz de kör olana kadar güneşe doyacaksınız.
suç ortağımdır hakim beg. bu da mı ofsayt, pos bıyığına kurban olduğum kader denen hulusi kentadamı? ışık evinden rahle arkadaşım, yumurtalı patates canavarı, damarlarda dolaşma özürlü, baba; ama don corleone değil, yılmaz güney gibi gerçek baba.
amerikan baldoyla yapılmış kurtlu pilavdan dönmeyenin kaşığı kırılsın diyen, o kendine ve hiç birinize yakıştıramadığı zincirlerini pensilvanya'ya iadesiz taahhütlü postalayan, özgür bir rodoslu kelebeğe dönen ve kısacık ömründe kendini siz tıytıylayın* kanatlarının güzelliğinden ve bu kahpe hayatta yalnız uçma deneme bir-ki'lerinizden sorumlu hisseden izmir şube başkanımız. hızır yoldaşı ola.
uludağ sözlüğün cassio lincoln'ü olan yazardır.
nasıl cassio lincoln sürekli sakatlanıyorsa, bu dostumuz sürekli çaylak oluyor.
sakatlık geçiyor, iyileşiyor diyoruz feldkamp'ın kadro dışı bırakması sonrası
lincoln'ün futbola küsmesi gibi sudan sebepler ile çaylak yapılması sonucu yazar olarak yazmaya küsüyor kendisi.. ancak biz yine de seviyoruz kendisini işte. *
demokrasinin kılıcını tutan hatun kadar adalet timasli yazar.
halil cibaran der ki;
"baskıya başkaldırmayan kişi kendine karşı adaletsizdir"
ve kendine adaletli oluşu ile akıllarda kalsın bu kardeşimiz. maphusluk vakitlerinde.
diyeceksin ki ben yokken neler yaptınız.
ahanda minik bir özet
...
sen içerdeyken ben
vitrinlerin önünden geçtim
minibüs duraklarında bekledim
simitçilerle yarenlik ettim
üstüme bir ceket aldım
el tezgahlarında kitaplara baktım
sen içerdeyken ben
hiç oturup ağlamadım
hiç karartmadım umudu
hiç bulandırmadım onuru
öyle dimdik durdum ortada
işte burada ulan işte burada
böyle burada
hiç yıkılmadan
hiç utanmadan
ve hiç unutmadan
sen içerdeyken ben
gülen resmimi yaptırdım
sokaktaki ressama
her zaman yaptığım gibi
buzdolabını ayağımla kapadım
parkların banklarına adını kazıdım
adını kazıdım duvarlara
adını, adımın yanına yazdım
hiç unutmadım, utanmadım
korkmadım
ufoya hareket mi çekti naptı yine?
sahi sokmalı, itmeli, çekmeli yazıları yazanları hala okumaktayız onların sonlarını hazırlamak icin bir girişim var mı? girişim dedim de tüm porno zihniyetlileri anasım geldi.
yuh be... adam -a- yazsa çaylak, beş dese çaylak. tavuklarınıza -kışt- denmesini istemiyorsanız kümesten çıkarmayın, besiye çekin ama çaylağın da yırtıcı bir kuş olduğunu unutmayın.
cagnim modlarim; hadi benim caylakligi, caylakken 10-10 uzatip durdunuz. bu yazara niye boyle yapiyosunuz? caylakliktan cikiyor, bir entry yaziyor. hadi hop gene caylak. bir de sacma sapan yazilar yazan biri olsa icim yanmicak, ama bu bu bu nedir bu?
cemaatimiz yokluğunda çok zorlu günler geçirmiş, birbirinden zorlu badireler atlatmıştır. hamd olsun ki, artık aramızdadır. kendisine verilen cezanın yaşı dolayısı ile evinde infaz edilmesi talebimiz yüce ulu sözlük yargısı tarafından reddedilmştir. mekanının kiev olmasını diler, bir sonraki çaylaklık döneminin yakın zamanda olmamasını dilerim.
aslında çaylak olmasın diyeceğim ama ne o boş duruyor, ne moderasyon.
saçlarını deniz şampuanı ile yıkamasını ayrıca tavsiye ederim.
ulan neyini tavsiye ediyorum ki? emrediyorum. müridim değil mi? ayrıca ilk seçimde cemaatimize kim daha fazla pay ayıracaksa ona oy vereceğiz. o sebepten oy vereceği partiyi şimdiden söylemiyorum.
şair burada siyasi partilere sesleniyor; cemaatimiz tekliflerinize açıktır.
rahat durması tembih edilen üçüncü nesil uludağ sözlük üyesi. yazar değil ama. yazamıyor ki yazar olsun aq. kaşın var çaylaksın, gözün var çaylaksın, gözünün üstünde kaşın var ki yuh allah belanı versin + çapçaylaksın.
his dolu bir hormon topağı ile polemiğe girdikten sonra hızlı bir şekilde cezalandırılmıştır. (bkz: bravo)
bu hissi davranışlardan öyle tırsmıştır, ki korkudan üç gün sözlüğe girememiştir. bu süreçte moral olsun diye her sabah 07.00 gibi kalkıp makyaj yapmış, fön çektirmiş hatta yetinmeyip saçlarının kırıklarını aldırmış, otoban kenarlarında ebegümeci toplamış, çam dikmiştir. git topla kozalaklarını.
çaylaklıktan çıkışını moderasyona verdiği ayarla duyurmuş yazar. ayar tarafımdan takdir edilmiştir. mevzuyu bilmiyoruz ancak anlatım akıcı ve sağlamdır. iyiki gelmiştir. velgam velgam.
düşüncelerini paylaşmama ve çoğu kez yazdıklarını okurken, tansiyonumun yükselmesine neden olmasına rağmen, dayanaksız ve cahilce yazmayan sağlam bir kalemin bu kadar kolay çaylaklaştırılması enteresan geliyor bana.
(hele bi bkz: acaip kimselerin aldığı garip kararlar.)
fethullah gülen hocaefendimizi, istanbul atatürk havaliamanı dış hatlar terminalinde bekleyeceğimiz ekibin lideridir.
kendisi hz. mahmut'tan aldığı icazetle bu büyük görevi üstlenmiştir. çaylaklık döneminde günde 12 saat göz yaşlarını biriktirip, fethullah gülen hocaefendimizin bir damla göz yaşı ile aşıladıktan sonra, ülkemiz için hayırlı işlerde kullanacakmış.
müslüman olmadıgı vurgusunu her yazısın da yineleyen, son dönem yazarlar arasın da en azından dürüstlügü ile ön plandaki yazardır.
bizde müslümanız deyip, islama laf atma şerefsizligine düşmeyen, ama, her islamla ilgili konu da peygamber efendimize iftira dolu yazıları ile de islama düşmanlık besledigi izlenimi veren yazar.