ismail saymaz adlı gazetecinin bugünkü radikal gazetesi'ne manşet olan haberindeki mağdur insan. gazetenin basılı versiyonundaki manşet şöyle atılmış:
''dur yolcu, otobüste bile 301'lik olursun!''.
olayın özeti tek cümleyle şöyle yansıtılmış:
''izmit'te bindiği otobüste bir arkadaşı ile 'ülke sorunlarından' konuşan
'öğretmen Y.Y.' hakkında önde oturan sivil polis şikayetçi olunca TCK 301'den dava açıldı.'' olay 13 nisan'da gerçekleşmiş. Y.Y., izmit'teki bir lisede felsefe öğretmeni. Açık isminin yazılmasını ve fotoğrafının çekilmesini istemiyormuş. bundan dolayı başlığı y.y. şeklinde açmak zorunda kaldım ve açık isim olmaması bu öğretmenin sembol olması açısından daha iyi kanımcı. yy, yüzyıl sözcüğünün kısaltması ve 21.yy'da böylesine bir olay yaşanması münferit değil üstelik. 'öğretmen y.y.' ilerleme diye bir şeye zaten olmayan inancımı biraz daha derinleştirdi. uygarlık ilerliyor tamam ama aynı oranda kültür yozlaşması yaşıyoruz. her daim galip çıkan da uygarlık oluyor. benim merak ettiğim şey şu: ''otobüste bir polis öğretmenleri eleştiren bir konuşma yapsa ve bu konuşma esnasında küfür felan da etmese sadece eleştirse... ben kalkıp öğretmen olduğum için bu polise çıkışsam ne olur? bırakın polise dava açmamı eminim ki benim başım derde girer.'' bu ülke bir hukuk devleti mi yoksa polis devleti mi? bu ülke bir hukuk devleti mi yoksa siyasi erkin ve kaba kuvveti elinde bulunduranların memleketi mi? bu ülke benim, senin, onun ülkesi mi yoksa bizim seçtiklerimizin başımızı ezdiği, bizi korumakla yükümlü olanların kendilerini korumak pahasına hayatımızı kararttığı bir ülke mi? son aylarda buna benzer iki olay daha medyaya yansımıştı. biri taraf gazetesine diğeri yine radikal'e. daha önce dediğim gibi bu olay münferit değil ve tepki gösterilmezse, sinersek bir gün bizimde başımıza gelebilir. eleştirdiğimiz şey devlete dair ne olursa farketmez üstelik... bakın radikal'de daha önce yayımlanmış bir olay daha:
''Bir sohbet sırasında 'Dağdaki pkk'lılar şehittir' dediği öne sürülen çiftçi ibrahim Tilaver, on ay hapis cezasına çarptırıldı. ibrahim Tilaver, şubat ayında eşini hastaneye yatırdı. Tilaver, iddiaya göre serviste yatan diğer hasta yakınlarıyla sohbet ederken, pkk'dan övgü ile söz etti. 'Dağdaki pkk'lılar şehittir' dediği öne sürülen ibrahim Tilaver hakkında kimlikleri gizli tutulan iki kişi şikayetçi oldu. Tutuklanan Tilaver hakkında 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle Erzurum 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Suçlamaları kabul etmeyen Tilaver, 'Komplo kurdular. Şu an iki oğlum asker' dedi. Mahkeme heyeti, ibrahim Tilaver'i, 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Tilaver'i tahliye eden mahkeme, cezayı da 5 yıl süreyle erteledi.'' (kaynak: 24 nisan 2008 tarihli radikal gazetesi)
mevlana demiş asırlar öncesinden 'ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol'. ne yazık ki yüzyıllar sonra sokağa çıkınca tersten okumak zorunda kalıyorum bu cümleyi:
'ya olduğun gibi görünme ya da göründüğün gibi olma'!
