basit bir tanım olarak; öğrenci evindeki canlı ve cansızların tümü olarak yapılsa da işin iç yüzü hiç de öyle değildir. ogrenci evinde hasta olmak gibi ogrenci evinde kalmanin yan etkilerine sahip yeni canlı türlerinin gözle görüldüğü habitatlardır. diyelim ki hilmi kod adlı öğrencinin kaldığı evdeki karıncalar hafiften örümceğimsi özellikler göstermekte ki artık yıllardır duran ağlara takılmadan ustaca yerdeki kristalleşmiş reçel kırıntılarına varabilmekte. ogrenci evlerindeki bulasik sorunu zaten başka belalara yol açmakta. geçen gün 2 haftadan bu yana yıkamaya çekindiğim tencere'nin kapağını kaldırdığımda: "kapat ulan kapağı!!!" diyen mantarlı makarna ile adeta şok oldum. öğrenci evinde 'mantar soslu makarna mı pişer be' diyenler ne demek istediğimi anladılar sanırım. ogrenci evindeki bos buzdolabikadar temiz olsa ne bakteri ürer ne mantar üstelik! ogrenci evlerinde konulan kuralların en başında ogrenci evinde temizlik gelir. ama bu da ogrenci evinde fermantasyona kadar geçerlidir. ne zaman ki yerdeki kıl birikintileri ile kendine mutlu bir yuva kurmaya çalışan toz kütleleri evdeki nemi içine hapseder ve ortaya naçizane yumuşak yastıkçıklar çıkar. bunların sonu ekosisteme sonradan dahil olan ve dinazorların nasıl dünyadan yok olduysa ogrenci evinde darbe yapan anne ile sorun kökünden hallolur.
öğrenci evinde yaşayan ve olaylara sadece seyirci kalan öğrenci bireyler bu doğa dengesi karşısında zaten birşey yapamazlar. yaşasın ekosistem!
ekmeklerin küflenmiş, su şişelerinin içinden yosunlar fışkırmış ve reçellerin artık fosilleşmesinden, barındırdığı aromasının meyvesini verdiği evde ki ekosistem...
(bkz: scarface)*